Devran değişiyor; ayak uydurmak lazım diyerek Türk Dil Kurumunun en yeni Sözlügünü getirtdim. Faydasıda olmuyor desem yalan söylemiş olurum. Keşke birde kavramların sözlügü olsa...
Geçenlerde haberleri dinlerken Sn.Başbakan aynen söyle diyordu: Gazeteler çarşaf çarşaf fakir fukaraya dağıtılan kömür, gıda maddelerinin halka verilen sadaka olarak nitelendiriyorlar diye dert yanıyordu.
Yerden göğe kadar haklı...
Ayıptır ya; hiç milyonların okuduğu bu gazeteler bu kelimeyi kullanırmı!!??
Hemen elime yeni sözlüğümü elime alıp SADAKA kelimesinin karşılığına baktım. "Değişikliğe Uğramışmı diye".
Aynen söyle yazıyor. Sadaka: is Ar sadaka 1.Dilenciye verilen para. 2. Yoksullara yardım olarak karşılıksız verilen şey...
Sn.Başbakanım yerden göğe kadar haklı, hiç böyle bir kelime kullanılırmı.
Ayıptır ayıp.
Sezar'in hakkını Sezar'a vermek lazım. Ayakta alkışladım..
Ya sonra ...
Devam ediyor:
Velev ki bu yardımlar sadaka olarak kabul etsek. Bizim dinimizde sadaka vermek vardır.
Bunda gocunacak ne var. Kötü bir şeymi yapılıyor diye sözüne devam ediyor. Bundan sonrasını dinlememe hacet yok Tv.yi kapatıyorum.
Kavramların da bir sözlügü olsa keşke...
Ben alım terimle kazanır yer içerim bu benim dünyalık hakkım. İnançlarıma göre bu alın terimle kazandığımı, ihtiyacı olanla gönlümden geçtiği kadarını paylaşırsam bu da ahiret hakkımdır.İnancıma göre ister buna sadaka deyin isterseniz başka bir kelime kullanın o benim alım teri ile kazandığımdır.
Gelelim öteki kavrama vatandaş çalışır vergi adı altında kazancının bir kısmını
hükümete verir. Hükümet ise onu hizmet olarak geriye dönüştürür. Bu da onun görevidir.
Hangi yerde ihtiyaç varsa oraya aktarır. Bu sadaka olmaz. Niyemi o alın teri ile o parayı kazanmamıştır. Bu sadece onun bir ücret karşısında yapması gereken bir görevidir.
Sosyal Devlet banbaşka bir kavramdır.
Toplanan paraların adaletli olarak geriye dönüşümüdür. Bunu yapmaya mecburdur, yoksa devlet olamaz.
Hangi parti hükümet olursa olsun bunu gerçekleştirmeğe mecburdur.
Eğer tv.lerde gördügümüz manzaralar. Ezilenler, itişip kalkışanlar. Bir bidon su için birbirine yiyen insanları görüyorsak.
Kendimizi sorgulamamız lazımdır. Doğru seçim yapmaktan bu kadar acizmiyiz...
Geleim 2008 senesinde gazetelerin tiraj veya internet sitelerine girimi hakkında verilen rakkamlara. Hepimizin aşağı yukarı bir defa o sayfalara girdiğimiz gazeteler.
Bir de hicmi hiç uğramadığımız gazeteler vardır.
Onlar bizleri çıldırtacak yazılar yazarlar. Kendi çizgileri içersinde zaman zaman bizleri kızdıracak derecede başlıklar atarlar. Tıpkı son günlerde olduğu gibi.
Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yok. Zaten onların okuyucusu yok kadar azdır.
Kimseninde umrunda olmazlar.
Gene yanıldık.
O hergün tıkladığımız gazeteler o yazıları alıp önümüze sunarlar.
Şimdi sorarım size bu gibi örümcek kafalı insanların yazıları filanca gazetenin köşe yazısından daha fazla kamuyu oyalamıyormu !!
Devlet halkını tanımak zorundadır.Elinde veriler vardır. Eğer eğitim seviyesi ilkokul ise o dille konuşmak zorundadır. Benim evimin dört duvarı arasında yüksek tahsilim geçerlidir. İş yerine gittiğim zaman da aynen. Sokağa çıktığım zaman o geçerlilik kaybolur cünkü orada o toplumun eğitim seviyesi geçerlidir.
Bunu anlamadığımız zaman suçu eğitime yükler geçeriz. Çare üretmek ise hayal mahsulü olur.
Örnek mı istiyorsunuz :
Aktüel olan son zamanların gaz kaçakları yüzünden kayıplarımız.
Uzman çıkıyor elinde bir alet devamla bunun değeri 10 lira bile değil diyor. Eğer o cihaz olsa idi. Bu hayatlar sönmiyecekdi.
Onu söyliyen, yazanda egitim seviyesi ne olursa olsun benim gözümde ilk okul mezunu bile değildir.
Dikkat ettimde içinden bir kişi çıkmıyorki maliyeti bu kadar düsük cihazları seri olarak kullandığımız araçlara takılı olmasından yana teklifde bulunsun.
Bunun sorumlusu gene devletin sorumlu kişileridir.Cünkü piyasaya çıkmadan evvel o cihazların sertifakalarını onlar vermektedirler.
Tıpkı AB de her ev sahibinin o evde oturabilmesi için Belediyelerin koymuş olduğu
standardlar içersinde firmalar tarafından yaktığı yakacağa göre aralıklı olarak bacalarının temizlenmesi gibi.
Hem hava kirlenmesini önledikleri gibi can güvenliklerinide bir nezhe de koruyabilmektedir.
Eğer örnek verilmesi gerekecek olursa binlerce yazabilirim.
Kalın sağlıcakla iyi pazarlar.
Saygılarla.
Geçenlerde haberleri dinlerken Sn.Başbakan aynen söyle diyordu: Gazeteler çarşaf çarşaf fakir fukaraya dağıtılan kömür, gıda maddelerinin halka verilen sadaka olarak nitelendiriyorlar diye dert yanıyordu.
Yerden göğe kadar haklı...
Ayıptır ya; hiç milyonların okuduğu bu gazeteler bu kelimeyi kullanırmı!!??
Hemen elime yeni sözlüğümü elime alıp SADAKA kelimesinin karşılığına baktım. "Değişikliğe Uğramışmı diye".
Aynen söyle yazıyor. Sadaka: is Ar sadaka 1.Dilenciye verilen para. 2. Yoksullara yardım olarak karşılıksız verilen şey...
Sn.Başbakanım yerden göğe kadar haklı, hiç böyle bir kelime kullanılırmı.
Ayıptır ayıp.
Sezar'in hakkını Sezar'a vermek lazım. Ayakta alkışladım..
Ya sonra ...
Devam ediyor:
Velev ki bu yardımlar sadaka olarak kabul etsek. Bizim dinimizde sadaka vermek vardır.
Bunda gocunacak ne var. Kötü bir şeymi yapılıyor diye sözüne devam ediyor. Bundan sonrasını dinlememe hacet yok Tv.yi kapatıyorum.
Kavramların da bir sözlügü olsa keşke...
Ben alım terimle kazanır yer içerim bu benim dünyalık hakkım. İnançlarıma göre bu alın terimle kazandığımı, ihtiyacı olanla gönlümden geçtiği kadarını paylaşırsam bu da ahiret hakkımdır.İnancıma göre ister buna sadaka deyin isterseniz başka bir kelime kullanın o benim alım teri ile kazandığımdır.
Gelelim öteki kavrama vatandaş çalışır vergi adı altında kazancının bir kısmını
hükümete verir. Hükümet ise onu hizmet olarak geriye dönüştürür. Bu da onun görevidir.
Hangi yerde ihtiyaç varsa oraya aktarır. Bu sadaka olmaz. Niyemi o alın teri ile o parayı kazanmamıştır. Bu sadece onun bir ücret karşısında yapması gereken bir görevidir.
Sosyal Devlet banbaşka bir kavramdır.
Toplanan paraların adaletli olarak geriye dönüşümüdür. Bunu yapmaya mecburdur, yoksa devlet olamaz.
Hangi parti hükümet olursa olsun bunu gerçekleştirmeğe mecburdur.
Eğer tv.lerde gördügümüz manzaralar. Ezilenler, itişip kalkışanlar. Bir bidon su için birbirine yiyen insanları görüyorsak.
Kendimizi sorgulamamız lazımdır. Doğru seçim yapmaktan bu kadar acizmiyiz...
Geleim 2008 senesinde gazetelerin tiraj veya internet sitelerine girimi hakkında verilen rakkamlara. Hepimizin aşağı yukarı bir defa o sayfalara girdiğimiz gazeteler.
Bir de hicmi hiç uğramadığımız gazeteler vardır.
Onlar bizleri çıldırtacak yazılar yazarlar. Kendi çizgileri içersinde zaman zaman bizleri kızdıracak derecede başlıklar atarlar. Tıpkı son günlerde olduğu gibi.
Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yok. Zaten onların okuyucusu yok kadar azdır.
Kimseninde umrunda olmazlar.
Gene yanıldık.
O hergün tıkladığımız gazeteler o yazıları alıp önümüze sunarlar.
Şimdi sorarım size bu gibi örümcek kafalı insanların yazıları filanca gazetenin köşe yazısından daha fazla kamuyu oyalamıyormu !!
Devlet halkını tanımak zorundadır.Elinde veriler vardır. Eğer eğitim seviyesi ilkokul ise o dille konuşmak zorundadır. Benim evimin dört duvarı arasında yüksek tahsilim geçerlidir. İş yerine gittiğim zaman da aynen. Sokağa çıktığım zaman o geçerlilik kaybolur cünkü orada o toplumun eğitim seviyesi geçerlidir.
Bunu anlamadığımız zaman suçu eğitime yükler geçeriz. Çare üretmek ise hayal mahsulü olur.
Örnek mı istiyorsunuz :
Aktüel olan son zamanların gaz kaçakları yüzünden kayıplarımız.
Uzman çıkıyor elinde bir alet devamla bunun değeri 10 lira bile değil diyor. Eğer o cihaz olsa idi. Bu hayatlar sönmiyecekdi.
Onu söyliyen, yazanda egitim seviyesi ne olursa olsun benim gözümde ilk okul mezunu bile değildir.
Dikkat ettimde içinden bir kişi çıkmıyorki maliyeti bu kadar düsük cihazları seri olarak kullandığımız araçlara takılı olmasından yana teklifde bulunsun.
Bunun sorumlusu gene devletin sorumlu kişileridir.Cünkü piyasaya çıkmadan evvel o cihazların sertifakalarını onlar vermektedirler.
Tıpkı AB de her ev sahibinin o evde oturabilmesi için Belediyelerin koymuş olduğu
standardlar içersinde firmalar tarafından yaktığı yakacağa göre aralıklı olarak bacalarının temizlenmesi gibi.
Hem hava kirlenmesini önledikleri gibi can güvenliklerinide bir nezhe de koruyabilmektedir.
Eğer örnek verilmesi gerekecek olursa binlerce yazabilirim.
Kalın sağlıcakla iyi pazarlar.
Saygılarla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder