Perşembe, Şubat 26, 2009

GÜZEL'e BAKIŞ AÇISI...


Güzelliğin tespitinde kadın ve erkek arasında farklılık olduğunu söylüyor; araştırmacılar.
Yalnız gözle, güzelliğin tesbit edilmediği; bunun analizini beyin yapmaktadır.İşte tam burada kadın erkek arasında farklılık ortaya çıkıyor.
Güzelliğin değerlendirilmesi yapılırken kadınlar beynin her iki parçasını kullanıyorlar.Buna karşın erkekler ise sadece bir tarafını kullandığını söylüyor araştırmacılar.

Kadın beyni bir tabloyu değerlendirdiği zaman, erkek beyninin değerlendirmesinden farklı oluyor.
Bu gözlemle; yeni bir bakış ortaya çıktığı söyleniyor."Proceedings Of The National Academy Of Sciences" dergisinde araştırmacı beyin uzmanlarının bu durumda güzellik üzerinde erkeklerin avcı,kadınların ise derliyici "koleksiyoncu" olduğu görülüyor.

Uzmanlar tarafindan, 10 erkek ve kadına çeşitli tablolar göstermişler.Değerlendirmeleri de
Magnetenzephalographen (MEG) yardımı ile beyin içinde magnet alanların değişimini
sinir sisteminin nasıl çalıştığını gözlediler.

Sonuç olarak: Kadınlarda beynin her iki tarafın çalışmasına karşın erkeklerde sağ parçada sınırlandığı görüldü.Aktivitet 300 ila 900 milisaniye içersinde geçişti.
Kadın ile erkek arasında görünüm açısından bir değişiklik olmamasına karşın.Algılamanın çok farklı olduğu görüldü.

Kadınların daha kategorik olan mekansal ilişkilerde sınıflandırması (üst, alt ön ve arka, iç ve dış)olarak değerlendirildiğini erkeklerde ise obje ile arasındaki mesafenin
tam olarak değerlendirildiği görülmüşdür.

Bunun açıklaması ise erkeklerde beynin sağ tarafındaki koordine sisiteminin çalışmasına bağlamaktadırlar.

Kadınlarda ise güzelliğin değerlendirmesinde ise beynin sol tarafında bulunan konuşma zantralı ile bağlantı sağlıyarak farkı bir algılama ortaya çıkarabilmektedir.

Bu çalışmalar insanlar ve maymunlar arsında algılama farklılığı ile başlatılmış,
daha sonra bu kadın erkek arasında devam ettirilmişdir.
Bu yenilikle beynin karanlıkda kalmış olan gizemlerin cözülebilmesi için yapılan çalışmalardan bir tanesi olarak değerlendirilmektedir.

Neden bu yazı diye soracak olursanız.Onuda sizlerin yorumlarınıza bırakıyorum.

Saygılarla.

Çarşamba, Şubat 25, 2009

SAMAN NEZLESI..



Önümüzdeki aylarda alerjilere duyarlı olan insanları bekliyen; halk arasında da "Saman Nezlesi" olarak nitelendirilen doğada uçuşan Polen'lerin neden olduğu rahatsızlık onları beklemektedir.
Akciğer uzmanların tavsiyesi, bu alerjiye karşı.Bağışıklılık terapisinin yapılmasının gerekli olduğudur.
Bu terapinin en az dört veya sekiz hafta önce başlatılması gerektiğininde üstüne basmaktadırlar.

Erken başlanan bu terapi sayesinde; Polen'lerin havada ucusu zamanında, duyarlı hastalarda çok hafif bir şekilde geçtiği hatta hiç bir araz görülmediği tesbit edilmişdir.Erken alınan haplar sayesinde bağışıklık sistemimiz kuvvetlendiği görülmüsdür.
Genellikle bu alerji altı yaş altı çocuklarda % 3-7 olarak daha büyük çocuklarda %
13 lere ulaştığı görülmektedir.

Temelde iki yöntem vardır:

* Deri altı: Sorumlu alerji deri altına bir Enjektör ile enjekte edilerek (allerjileri) tetiklenmesini sağlar.

*Dil altı: Ağız yolu ile tablet veya damla olarak alınıp ağız boşluğumuzdaki
tükrügümüze karışarak sistemin bağışıklılığını sağlıyabilir.

Dikkat edeceğimiz konumlardan bir taneside alacağımız damlanın serin yerlerde saklanması gereklidir.Alımın ev ortamında olmasıda tavsiye edilmektedir.
Hap olanlarını ise yanımızda taşıyabilir.Gerekli anlarda dil altına koyarak eritebilme olağınımız vardır.

Erken başlatılan bu terapi bu tür alerji rahatsızlığı çekenlerin verilen alergenlerin kan dolaşıma karışmasıyla bağışıklık sağlamasını sağlamaktadır.İlerde
alergenlere alışan bağışıklılık sistemi onlarla mücadele etmeyi bırakmaktadır.Her iki metod sayesinde bu rahatsızlığımızı yenebiliriz.Terapinin muhakkak doktor kontrolü altında olması gereklidir.Tedavi aşağı yukarı 3 yıl sürmektedir.

Zarasız gibi görülen bu alerji "Saman Nezlesi" hafife alınmamalıdır.Başlangıçda burun ve gözlerde sulanma yanma olarak görülsede.İlerde solunum yollarında görülmekte hatta son evresi akciğer rahatsızlıklarınada yol açmaktadır.
Uzmanların yapmış olduğu araştırmalar bügün ihmaller neticesinde % 40 larda olduğu son on onbeş senelik zaman diliminde görülmüşdür.

Son evreye ulaşıldığı taktirde böyle bir terapinin fayda vermediğide acı gerçeklerden biridir.

Eğer böyle bir alerjimiz varsa Polen zamanından en az iki ay evvel doktorumuz kontrolü altında bir an evvel tedaviye başlamımız gerekmektedir.

Saygılarla.

Salı, Şubat 24, 2009

AMPUL ?


Düne kadar kadar kullandığımız Ampullerin yerini tasaruflu Ampullerle değiştirmeye başladık.
Bu yeniliğin tasarruf yanında getirdiği eksilerde tartışılırken."Kullanım süresi bittikden sonra onların özel olarak toplanması gibi"
Bu gün ise onunda daha evlerimize tam olarak girmeden eskidiğini görüyoruz.
Çevre dostları tarafından geliştirilen cıva güçlü Ampuller onların yerini alacaklar.
Yüksek teknoloji ile geliştirilen bu Ampullerin 50.000 saatlık bir ömre sahip olması;
% 55 kadarda daha az enerji tüketmesi.

Bakalım yenilik olarak evlerimize girmiş olan ampullerin çok kısa bir zaman dilimi içersinde değişikliğe uğraması yatırımcıları ne kadar üzecek.

Saygılarla.

Cumartesi, Şubat 07, 2009

GAZETELER - HABERLER...


Saygın iki büyük gazetenin aynı gün içersinde verdiği haber.
Hani basın özgürdür; hani basın tarafsızdır ilkesi taşır, hani vatandaşa en doğru yoldan haber ulaştırılır.

Ergenekon soruşturması kapsamında 7 aydır tutuklu bulunan ve rahatsızlığı nedeniyle Haydarpaşa Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde tedavi gören emekli orgeneral Hurşit Tolon, tahliye edildi. Ergenekon soruşturmasının en büyük ayağı olan 6. dalga operasyonunda gözaltına alınan Eski Birinci Ordu Komutanı Hurşit Tolon Tolon, "terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderilmişti. Sağlık sorunları nedeniyle 3 kez tahliyesi istenen ancak kabul edilmeyen Tolon'un serbest bırakılmasına ilişkin avukatı İlkay Sezer nöbetçi mahkemeye başvurdu. Sezer'in müvekkiliyle ilgili Adli Tıp Raporu'nu mahkemeye sunduğu öğrenildi. İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi talebi değerlendirerek Tolon'un tahliyesine kararı verdi.


*****


Ergenekon soruşturması kapsamında 6 Temmuz’da tutuklanan, ancak sağlık sorunları nedeniyle 23 Ocak’ta GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi’nde tedavi görmeye başlayan 67 yaşındaki emekli Orgeneral Hurşit Tolon dün gece tahliye edildi. Tolon'un tahliye nedeninin sağlık sorunları olduğu sanılıyordu. Ancak bugün mahkemenin tahliye kararını açıklamasının ardından gerçek ortaya çıktı. Tolon Paşa, sağlık sorunları nedeniyle değil delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştı.


Avukatlarının başvurusunun üzerine verilen tahliye kararı, Silivri Cezaevi’ne ve Tolon’un tedavi gördüğü hastaneye gönderildi. Tolon’un delil yetersizliği nedeniyle tahliye edildiği öğrenildi.

Tolon, Adli Tıp Kurumu raporuna göre, hastalığının teşhis ve tedavi için üç ay boyunca hastanede kalacak.

Halen GATA'da tedavisi süren Hurşit Tolon'un Avukatı İlkay Sezer, 3 Şubat 2009 tarihinde İstanbul Nöbetçi 12'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulunarak müvekkilinin tahliyesini istedi. Nöbetçi mahkeme, Avukat Sezer'in tahliye talebini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndererek bu konudaki görüşünü sordu. Savcılık, Hurşit Tolon'un tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi. Ancak nöbetçi mahkeme, savcılığın bu talebini yerinde bulmayarak, Tolon'un delil yetersizliğinden tahliyesine karar verdi.

Eskisi gibi keşke canak cömlek verselerde hiç olmazsa.....

Saygılar.