Çarşamba, Kasım 29, 2006

NAMUS DEDİĞİN NE Kİ ?...


Sn.Halil Biner'in bir yazisi sizlere aktarmak istedim." Muhterem okuyucularım! şimdi bu yazımın başlığını okuyunca “şu sivrisinek de ne oluyor” diyeceksiniz."
Dün gece Güneydoğu TV de TBMM Töre ve Namus Cinayetleri Araştırma Komisyonu üyeleri incelemede bulunmak üzere Urfa’ya geldiğini ve Başkan AK Parti Milletvekili Fatma Şahin’in konuşmasını dinlediğimde Fatma Şahin’in Töre ve namus mefhumunun kişilerce başka başka manalarla algıladıklarından bahsettiğini vurgularken beni ilgilendiren kısmı TCK’dan namus mefhumunun çıkarıldığı hususudur.
Yazımın başlığını oluşturan “namus’un bir sivrisinek kadar oluştuğu elbette ki yoruma muhtaç olduğundan bu hususu açıklamak istiyorum.
Eski gazetecilerden Hikmet Feridun Es (halen hayatta mıdır bilemiyorum) "burada yazisinin arasina girecegim Allah topragini bol eylesin".Mısır gezisinde Kahire’de kaldığı otelin yöneticisi kadın, Hikmet Feridun Es’e “sana öyle bir oda vereceğim ki namussuz bir odadır! Katiyen namus diye bir şey arama!” Deyince bu sözü herkes gibi Hikmet Feridun Es başka türlü anlıyor ama bilahare Mısır Arapçasında “namus”un “sivrisinek” olduğu anlaşılıyor. Yani kadın “sana sivrisineksiz bir oda vereceğim” demiştir.
AK Parti milletvekili Fatma Şahin hanımefendinin’de TCK’dan namus’u çıkardık dediğinde işte Hikmet Feridun Es’in anlattığı anektod aklıma geldiği için daha doğrusu bizde namusa çok önem verildiği için namus uğrunda cinayete bile tevessül ettiğimiz namus, iktidarın anlayışına göre bir sivri sinek kadar değersiz bir şey midir ki kanundan çıkarmışlar diye düşünüyorum. Çağdaş(!) Bildiğimiz insanların bu şekilde namusu önemsememelerini sayesindedir ki Adalet mekanizmasının en aüz seviyesinde bir eski hukukçumuz “zina suç değildir” demiş. Bu sayede en popüler bir kadın sanatçımız ayrıldığı kocası ile halen birlikte olduğu (anlayacağınız nikahsız yaşadığı) ve “eski kocamdan bir çocuk yapmamı isterim” şeklinde utanmadan, pervasızca beyanatlarda bulunuyor. Amiyane ifade ile bugün millet namusu peştemal etmiştir. Halbuki bir şerefsiz adama hakaret etmek için “namussuz herif!” Deriz. Şimdi ben merak ediyorum birisine bugün ben “namussuz” diye hitap etsem bu suç sayılmaz mı? Sayılmaması lazım değil mi? Ne günlere kaldık bilemiyorum.
Bu köşede defalarca anlattığım bir fıkra ile yazımı noktalarken Allah bize bu millete sabır versin diyorum.
Efendim, namus, ateş ve su arkadaş olmuşlar gezip dolaştıktan sonra kendi aralarında şöyle konuşuyorlar: Yarın nerede buluşalım?
Ateş: -Nerede bir hararet görürseniz ben oradayım
Su: -Nerede bir rutubet görürseniz beni orada bulursunuz.
Namus: -”Arkadaşlar beni kaybederseniz bir daha bulamazsınız” der.
Biz namusu kaybetmişiz haberimiz yok. Şen ve esen kalın sevgili okuyucularım.
Yukarda hayatta olup olmadigi gazetecinin biyografisini vermek istedim.
Hikmet Feridun ES
(1909-1992)
İstanbul doğumlu. İÜ Orman Fakültesi mezunu. Mesleğe 1926’da yılında Akşam’da başladı. Yedi Gün Dergisinin ABD muhabiri oldu. Hürriyet’in gezi röportajı yazarlığını yaptı. 1950 yılında BM Kore Türk Tugayında savaş muhabirliği yaptı. Hayat Dergisinde yazdı. İngilizce ve Fransızca biliyordu.
Ilk okul son sinifi zamanlari idi.Kurtulus Savas sokakta oturuyorduk.Annem Adli Tib.da Babamda Babali de calistiklari icin Beylerbey'in den bu evimize tasindik.
Evimizin tam karsisinda tek katli ufak bahce icersinde bir ev vardi.Bahce ciceklerle dolu idi.Her mevsim baska bir renge dönüsürdü.Savas sokaga kafa tutardi.
4 der katli apartimanlara.O apartmanlarinda arkalarinda ufak de olsa bahceleri olmasina ragmen.O önlü arkali cepcevre bir bahceye sahipti.Birde Bahcede ki o güzelim Malta Erigi.Cocukluk iste. Onunla bahceden Erik tadarken yakalanmistik.Yakisikli sempatik bir insandi.Kizmamisti bize hatta kendi eli ile toplamisti erikleri
üste üstelik sicak bir fincan kakou ikram etmisti.Unutamadigim tek sey evin duvarindaki minik siyahi insanlarla cektirmis oldugu resimler "Afrikada cekilmis fotoraflar Pigmi yerlileri"ve duvardaki maskelerdi.Yukarda ki yaziyi okuyunca bu kücük anim düstü aklima.
Saygilarla.

Hiç yorum yok: