Çarşamba, Aralık 13, 2006

BIRAZ TÜRKCE...


Mitoloji ile baslasak, desek Ay'in da bir hikayesi var.

Öksüz Kiz
Kisin soguk bir gününde, öksüz bir Türk kizi, su almaya gider. Vucudu yari ciplak, ayaklari soguktan siskin; karni ac, gözleri yasli bir haldedir.

Elinde bir bakrac vardir. Birden bir kasirga kopar. Ay ise gökteki sarayindan kasirgaya tutulmus olan, bu zavalli fakir kiza bakmaktadir. Ay, kizin haline acir. Kendi kendine der ki: (Mutlaka üvey annesi bu kiza zulum ediyor).

Öksüz kiz o sirada bir caliliktan gecmektedir, ay caliya isaret eder: (O kizi al, yanima gel). Ayin bu emri uzerine cali hemen bir at olur. Bir yandan aya giden gök yolu acilir, bir yandan da at haline gelen cali, üzerinde kiz oldugu halde yükselmeye devam eder. Aya vardiklarinda kiz elinde bakraciyla ayin yaninda durur.

Ay, bu öksüz kizi sever, ici ürpermeye baslar. Sekilden sekile girmeye baslar. Bundan sonra ayin gökte sekilden sekile girisi de, bunun ve sevgisinin sonucudur.

Ilk geceler ay bir gümüs yay gibidir. Öksüz kiz büyüdükce ay da büyümektedir. Bazi zamanlarda bu kiz gökteki ayin sarayindan iceri girer, hali dokur. O zaman ay sevgilisini görmedigi icin üzülür, hilale döner. Bazen de kizin keyfi yerine gelir, cosar, neselenir. O zaman ayin yüzü güler, dolun halini alir.

Ayin keyfini kaciran güclü bir rakibi vardir. O da gökte bulunan beyaz ayidir. Bu ayi da Öksüz kizi sevmektedir. Bu sebeple ayi tutarak bogmak ister. Ama ne de olsa gücü yetmez. Yirmi bes gün ay bu ayiya üstün gelir, onu ezer. Ayi yalniz üc gün aya üstün gelir. Ay bundan korkar, saklanir, kimselere görünmez.
Bu mucadele her ay böyle devam eder.

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI

Türkçe, Ural-Altay dil gurubunun Altay koluna dahil bir dildir. Türk'lerin tarihine paralel olarak Türkçe'nin yayıldığı coğrafi alan çok geniştir. Bugünkü Moğolistan'da Karadeniz'in kuzeyinde, Balkanlarda, Doğu Avrupa'da, güneyde Anadolu ve Irak'da, Kuzey Afrika'nın bir bölümünü içine alan geniş bölgede, Türkçe konuşan Türk halkları yaşamaktadır. Bu kadar büyük bir alan içinde konuşulan Türkçe, pek çok lehçe, şive ve ağız farklılıkları göstermektedir. Tarihi gelişimi içinde Türkçe, VIII-XIII. Asırlar arasında Eski Türkçe, XIII-XX. Asırlar arasında Orta Türkçe, XX asırda yeni Türk Yazı Dilleri ana başlıkları altında üç gurupta incelenmektedir. Türkiye Türkçesi, Orta Türkçenin, Batı Türkçesi kolunun günümüzde kullanılan bölümüdür. Batı Türkçesinin ikinci devri olan Osmanlıca (Osmanlı Yazı Dili) İstanbul'un fethinden Osmanlı İmparatorluğunun sonuna kadar XV-XX. asırlar arasında devam eden yazı dilidir. Bu dönemde, Arapça ve Farsça unsurlar Türkçeyi büyük ölçüde istila etmiş, Osmanlı yazı dili. Üç dilden oluşan yapma bir dil haline gelmiştir. Beş asır süren Osmanlıca döneminde Türkçe kendi tabii gelişmesini sürdürememiştir. 1908 Meşrutiyetinden sonra Türkiye Türkçesine geçiş hareketinin hazırlıkları 1911'de Selanik'de başlayan "Yeni Lisan" hareketi ile şekillenmişti. Cumhuriyetten sonra 1928'de yapılan Harf İnkılabı ile Arap harfleri terk edilip Latin harflerinin kabulü Türkçenin yabancı unsurlardan kurtarılmasını hızlandırdı. Türk dilini araştırmak ve tabii mecrasında gelişmesine katkıda bulunmak üzere 1932 yılında Türk Dil Kurumu kuruldu. Bu çalışmalarla, bugün Türkiye Türkçesi, yabancı unsurlardan arınmış, tabii mecrasında gelişmeye devam eden edebiyat ve kültür dili olarak yaşamaktadır.

Türklerin dilidir.Türkce kelimeleri renklere sarsak sözleri onlarin degisi ile yazsak.:

Türkiye T. baba, anne, çocuk, kız abla, ağabey, kardeş dayı, amca, teyze yenge ,dede, nine gelin , damat, görümce kaynana, kayınbaba, yeğen
Azeri T. ata, ana, usag, gız böyük bacı, böyük kardaş, bacı-gardaş dayı, emi, hala gelinbacı, baba, nene gelin, küreken, baldız gayın ana, gayın ata, kardaş kızı( oğlu)
Türkmen T. kaka, ece, çağa, kız eceke-uya ,aga, gardaş dayı, aga, dayza yenge, dede, mama gelin, giyevi, gayın ekeci gayın ene, gayın ata, yeğen
Özbek T. dede (ata), ana, baba, kız apa, eke, üke tağa, emeki ,hala yenge, baba, buvı kelin, küyav, kayın singil kayın ana, kayın ata, cigen
Uygur T. dada(Ata), apa(Ana), bala, kız hede(aça), aka, kermdaş tağa, çog (kicik) dada, hala yenge, bova, moma kelin, küyoğul, keyın sıngıl keyınana, keyınata, ciyen
Kırgız T. ata, ene, bala, kız ece, ağa, bir tuuğan tayeke, tayata, tayece cenge, conk ata, çonk ene kelin, küyöö bala, kayın singdi kaynene, kaynata, ceen
Kazak T. eke, şeş, bala, kız epeke(apay), ağa, ini, karındaş cenge , ata, apa cenge , ata, apa kelin, küyöv bala, kayın singdi kayın ene, kayın ata, ciyen
Tatar T. eti , eni, bala, kız apa, abıy , ini enining inisi(abıysı), etining inisi, eninig singlise cingiy, baba, ebi kilin, kiyev, kudaça kayınana, kayınata, tuğannan tuğan
Saygilarla.

Hiç yorum yok: