Cumartesi, Aralık 01, 2007

SEVGILI ANNO'YA

Sanal dünyada bir kardeşlik vardır; ona biz blog kardeşliği diyoruz.
O ekranın arkasında, bizleri birbirine bağlıyan bir başka duygudur.Orada büyük bir aile gibiyizdir.İçimizi döker, kızgınlıklarımızı, isyanlarımızı yazariz.
Zaman gelir bir fikir olur, bazende karşı çıkarız.
Hepimizin kendine has bir karekteri vardır yazılarda.Bir şeyi paylaşmayı beraberliği getirir bizlere.
Gezdiğimiz yerleri, sevinçleri acılı günleri dökeriz sayfamıza.Okurken sevinir, zaman gelir üzülürüz.Sayfalarda bir kaç gün bir yazıyı görmediğimiz zaman telaşa düşer meraklanırız.
Hepimizin ayrı karekterleri taşıyan sayfalarımız vardır.Kimiz güncel yaşamı anlatır.Kimiz yemek tarifi,biraz siyaset.Moda, eğitim.
Böyledir bu blog dostlukları.
Birde bizleri birbirine bağlıyan sıkı bir bağ vardır müşterek sevgilerimiz.Bloğumuz neyi anlatsa
o konu bizleri ilgilendirmesede o sayfaya girer müşterek sevgilileri ararız.
Şimdi sizlerle bu sevgiyi birlikde yaşıyalım.Bir blog vardır adı Kedili Mutfaklar diye yemek tarifleri verir.
Bir dakika; öğle sıradan yemek tarifleri değildir onlar,orada tarifler içten gelen bir yaratıcılıkla yapılır, paylaşılır.Ben yemekten anlamam suçlusu Annem mi yoksa hanım mı desem.Genede her bilgisayarımı açtığım zaman o sayfaya girer okurum.Zaman zaman da yorum bırakırım.Sevgili editörümde anlar ona göre cevap yazar.Esasında beni oraya bağlıyan bir başka sevgi vardır gelin size o müşterek sevgiyi biraz paylaşayım.
"Herkesler çocuklarını Ikea’ya götürüyorlarmış. Oyuncaklar filan varmış, hattâ mama da satılıyormuş diyor Annoya’m. Biz kedi çocuk olduğumuz için götürülemiyoruz öyle yerlere. O da n’aapmış, mama önlüklerini bize getirmiş." diye paylasir sonra :
"Yine ortalığı birbirine katıyorum. Bana ve oğlum Cancan'a hiç kızılmaz bu evde. Çocuklara kızılmazmış çünkü."der devam eder...

Mutfakta yerimizi aldık. Bekliyoruz. Boşa çıkıyor beklentimiz. Kolide bize göre şeyler yok. Çıkanların arasından, Oğlum Cancan yanlışlıkla süs biberi yaprağından yemeye çalıştı. Öööö yaptı sonra. Annoya ağzına süzme yoğurt sürdü hemen. O biberler zehir gibiymiş, ya zehirlenirseymiş oğlumuz mazallahmış. ..

Şimdi bizleri birbirine bağlıyan duyguları anlatabildimmi ?

Bazı günler vardır bizleri acılara boğar.Yaşamın gerçek yüzü.

Müşterek dostlardan bir tanesi aramızdan ayrılır.Anno'ya odasında arar bizlerse onun sayfasında.Dedim ya biz bir büyük aileyiz bizleri birbirimize bağlıyan yalnız yazılar değil.Müşterek dostlarımızdır.

Bazı acılar paylaşılır,paylaşılır,paylaşılır..

Sevgilerle.

Hiç yorum yok: