Internetde gezinti yaparken bu hafta çekilmiş bir resim gözüme takıldı.
Huzur ve sesizliğin göstergesi gibi.
Karlarla kaplı dağlar, "uykuya dalmış pamuk prenses".
Koskaca kum dalgaları, sesizliğin tımsali, kaplıyor çevreyi.
Suriye'yi, Ürdün'ü,Irak'i kucaklamış.
Lübnan'nin karlı dağlarının biraz aşağısında;İsrail'ın en büyük göllerinden biri 165 Kilometrekare olan deniz seviyesinden 213 metre aşağıdakı,Genezareth.
Yaşam veren bölgenin en büyük su rezervesi göz kırpıyor.
Kahverengi ile resmi süsleyen kum dalgaları arasında sıkışmış stepler; buralarda dünyanın en ünlü Arap atları dünyaya gözlerini açarlar.
Bu uyuyan güzelin gerdanlığı Fırat ve Dicle'yi de görmeden geçemeyiz.
M.Ö. 3500 seneleri buralarda yaşıyan medeniyetleri arkeologların buluşları ile öğrendikçe dudak ısırmakdan geri kalmıyoruz.
O medeniyetlerin beşiği olan bu bölgeye zaman mevfumu içinde kutsal inançların doğumu ile bir başka değer kazandırmışdır.
Bu güne dek uzanan inançların beşiği olan topraklar.
Resme baktığımız zaman bize bu pazar bunu anlatıyor.Binlerce kilometre yüksekden bir Satelitin gözünden.
İnsan oğlunun ayakları bu topraklara bastığı zaman onu bekliyen acı hakikat ise.
Terör ve vahşet.Her gün buralarda insanlar ölüyor; toprağa karışan kanlar,ölen çocukların çığlıkları.
Belki bir pazar günü bu dünya da bir internet paylaşıcısı sayfasına bir resim koyacaktır.
O resim bu sefer o topraklarda, gökde dolaşan bulutları, yıldızları,günes'i görselliyecektir.Huzur ve dostluk içindeki bahçelerinden.
Hayılı pazarlar.
Saygılarla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder