Kolumuza takmış olduğumuz saatin pili bir anda biterse ne yaparız.
Bizlerin iki alternatifi olacakdır.Ya yeni bir pil takarasız yada aksesuar olarak öylece bırakırız.Bu durum karşısında o saat bize ancak iki defa doğru zamanı gösterecektir.
Başka alternatifler aramaya kalkacak olursak ; zamanla ilgilenmemek gibi,içinde yaşamak zorunda olduğumuz için kaçış yolumuz olamıyacaktır.
Tek bir çare kalmıştır sabırla yeni bir pil alacağımız ortamı beklemek.Bu arada da bize verebileceği yalnız iki doğru zamanla oyalanmak.
Tabii ki bunu kendimize alışkanlık yapmadığımız taktirde.
Kaybolan kalemler!...
Bu iki kelimeyi kullanırken onu tutan hareket haline getiren gücün yavaş yavaş aramızdan kaybolmasından bahs ediyorum.
Kalemlerden dökülen harflerin, kelimeleri yaratması o kelimelerin cümleleri ve düşüncelerin aynası olmasıdır.
Bu yasaklanamaz iyidir kötüdür sadece bir düsüncedir.Düsünceler diğer düsünceleri olgunlaştırır alternatifler ürettirir.
Ne zaman o kalemlerden dökülen yazılar değerlerini kaybeder ?
Sınırlanır, çıkar amaçlara dönüştürülmeye kalkıldığı zaman. O harf ve kelimeler sadece bir kaç işaret den ileri gitmez.
Bu gün insan düsüncelerinin birer ticari unsur olarak kullanılması topluluğun eğitim seviyesini de düşürür.Bu da tek bir rengin tonlarından ileri gidemez.
Saygılarla.
Başka alternatifler aramaya kalkacak olursak ; zamanla ilgilenmemek gibi,içinde yaşamak zorunda olduğumuz için kaçış yolumuz olamıyacaktır.
Tek bir çare kalmıştır sabırla yeni bir pil alacağımız ortamı beklemek.Bu arada da bize verebileceği yalnız iki doğru zamanla oyalanmak.
Tabii ki bunu kendimize alışkanlık yapmadığımız taktirde.
Kaybolan kalemler!...
Bu iki kelimeyi kullanırken onu tutan hareket haline getiren gücün yavaş yavaş aramızdan kaybolmasından bahs ediyorum.
Kalemlerden dökülen harflerin, kelimeleri yaratması o kelimelerin cümleleri ve düşüncelerin aynası olmasıdır.
Bu yasaklanamaz iyidir kötüdür sadece bir düsüncedir.Düsünceler diğer düsünceleri olgunlaştırır alternatifler ürettirir.
Ne zaman o kalemlerden dökülen yazılar değerlerini kaybeder ?
Sınırlanır, çıkar amaçlara dönüştürülmeye kalkıldığı zaman. O harf ve kelimeler sadece bir kaç işaret den ileri gitmez.
Bu gün insan düsüncelerinin birer ticari unsur olarak kullanılması topluluğun eğitim seviyesini de düşürür.Bu da tek bir rengin tonlarından ileri gidemez.
Saygılarla.
Haberlerin içinden inciler :
'Anayasada Atatürk ilke ve inkılaplarına gerek yok'
AKP'nin hukukçusu Prof. Zafer Üskül, "Bu ifadelerin sivil anayasada yer almaması onların önemini azaltmaz" dedi.
* Sivil ve renksiz bir anayasayı savunuyorsunuz, ne demek bu? Demokrasi dışı yöntemlerle yapılan anayasalar çok eleştiri konusu oluyor ve benimsenmiyor. Renksiz bir anayasa lazım. Herhangi bir ideolojiyi öngörmeyen, dayatmayan bir anayasa lazım.
* 1982 Anayasası Kemalizm ideolojisini mi yansıtıyor? Anayasanın başlangıç bölümünde ve birçok maddesinde bu var. Yeminde de var mesela. Atatürk milliyetçiliği var, Atatürk ilke ve inkılapları var. Bütün bu kavramlar, Anayasa Mahkemesi'nin yasaları denetlemesi sırasında temel alınıyor. Dolayısıyla ideolojiler, siyasi partilerin işidir. Her siyasi parti kendine özgü bir ideolojiyi savunabilir, savunmalıdır. Farklılıklar öyle ortaya çıkacaktır. Kemalist bir parti de kurulabilir, kurulmalıdır da. Bunu destekleyecek insanlar çıkar. Ama anayasalar bütün bu ideolojilere eşit mesafede durmalıdır. Renksiz olmalıdır. Biz bunu renksiz bir anayasa olarak tanımlıyoruz. Avrupa anayasa anlayışı da böyledir.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6971462.asp?gid=180
Yazar Ergün Poyraz gözaltında
Başbakan Erdoğan ve Abdullah Gül ile ilgili kitaplar yazan Ergün Poyraz bu sabah polis tarafından, Ümraniye'deki el bombalarıyla ilgili olarak Ankara'da gözaltına alınıp İstanbul'a götürüldü.
"Yazdığı kitaplar nedeniyle AKP'nin ve milli görüş tabanının büyük tepkisini çeken Poyraz hakkında, Başbakan ve Gül açıklamalar yapmış, açtıkları davayı kaybetmelerine tepki göstermişlerdi."
Bu sabah saat 07.30'da Ankara'da gözaltına alınan yazar Ergün Poyraz, Jandarma tarafından, can güvenliği nedeniyle koruma altında tutuluyordu.
Ergün Poyraz'ın avukatı Hüseyin Buzoğlu, Poyraz'ın gözaltına alınmasıyla ilgili olarak hurriyet.com.tr'ye şu açıklamayı yaptı: "Bu gözaltına alınışta, Ergün'ün şahsı önemli. İrticai odaklara karşı, mücadelesiyle tanınan biriydi. Bu yüzden Ergün, devletin koruması altındaydı. Son dönemde bizzat Başbakan'ın kendisi, Ergün'ü yazdığı kitaplar yüzünden hedef göstermiştir. Gözaltına alınmasına gösterilecek tepki, iktidarın, futursuz şekilde bu halkayı genişletmesine, cumhuriyeti korumayı görev kabul etmiş aydınlara dönük operasyonu önleyecektir. Poyraz'ın gözaltına alınmasını gerektirecek herhangi bir durumu yoktur. Poyraz, evinden alınıktan sonra emniyetteki işlemlerinin ardından İstanbul'a götürüldü."
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6971427.asp?gid=180
Acarİstanbul’da İsmet Acar’ın istediği oldu
Acarİstanbul projesi için, 2003 yılında alınan ön izni iptal eden Orman Bakanlığı’nın bu kararı mahkemeden döndü.
İstanbul 4’üncü Bölge İdare Mahkemesi İsmet Acar’ın açtığı dava sonucunda bakanlığın uygulamasına karşı, yürütmeyi durdurma kararı aldı. Mahkeme, Acarlar’ın daha önce alınan ön iznin geçerli olduğu yönünde karar verdi.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/6969798.asp?gid=180
Hatırlatma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder