Cuma, Eylül 14, 2007

BOŞ CUVALLAR...


Yatmadan evvel Kuran'dan Bakara süresini okumaya başladı.Her kelimede, her cümlede kendini sorguladı.
Eksiklerini aradı, imtihan olurmuşçasına .Geçen günü,günleri araladı; sevgileri, duyguları, bilenmezliğin karanlığına bakmak istedi.Gözlerinin önüne yarım ayakkabıları ile okul yolunda koşuşan çocuklar geldi.Onların bu telaşını seyreden mahalle köpeğini gördü.Gözleri kaydı, birazcık büyük şehrin telaşı vardı. Önünde koşuşan insanlar, telaşlı insanlar.Hepsinin sırtında çuvallar,boş çuvallar. Düşündü acaba bu gün onlara neler dolduracaklardı?
Içlerinde ne öyküler olacakdı.Bellerini bükecek günahlar.Huzur saçacak sevaplarmı olacakdı.Dua etmek istedi, ayrım yapamadı, duasını ortaya yaptı nasılsa önünden geçen onu bulur diye.
Farkına varmadan serçe parmağı kadar, sayfaları okumuşdu.İpek ibrişinden yapılmış belleği arasına sıkıştırıp kitabı öptü yani başına koydu.
Gece bütünüyle ağarlığını üstüne sermişdi; yatağını açtı, duasını yapıp yeni bir güne açmak üzere gözlerini kapadı.
Şimdi odada alıp verdiği nefesinin sesi, bir de ahşap binanın çatırdaları geliyordu.
Günün ışıkları kalın perdenin arasından odaya süzülürken seslerin de şekli değişmişdi.Ahşap evin çatırtısı ihtiyar amcanın nefesini, sokağın telaşı kaplamışdı.
Odanın kösesinde boş bir çuval duruyordu.O çuval o köşede yeni bir sahip bulana dek boş kalacakdı.Sahipsiz kalmışdı günle birlikde.
Sevgiler sizin olsun dercesine uzun gibi gelen kısa yaşamda.
Saygılarla.

2 yorum:

Zehra dedi ki...

çok güzeldi babacığım..gecenin karanlığında belkide bizide alıp götüren düşüncelere sürükledi bu cümleler..

sevgiler..

ERDIL dedi ki...

Canim kizim.Mümkünse o cuvali huzurla doldurabilelim.Bizler icin edilen dualar isik tutabilsin.
Secgilerle.