Pazartesi, Nisan 30, 2007

Ak Kaşıklar.


Baba demiyelim.Futbol severler diyelim.Koltuklarına kurulmuşlar Tv.lerin de bütçelerin de ayırdıkları bir meblağ karşılığı bir spor karşılaşması seyretmek istiyor.Daha doğrusu Futbol maçı sağ olsun medya yazarlarımız.Takım yöneticelerinin sayesin de son girilen 4 hafta da.Heyecan dorukda.
Hiç maça gittiniz mi? Orası banbaşka, atmosferi ile heyecanı ile sizi bir kaç saat bir başka dünyalara sürükler.
Gelelim salonumuzun içinde ki duruma.Her ne kadar stadyumun havasını vermese bile
son zamanlarda yaşanan kaoslardan uzaksınız.Bir yerde dört duvarınızın arasında emniyetdesiniz.Amma abartıyorsun diyeceksiniz 50 bin de bir kişinin kafası kırılmış veya ezilmiş 50 bin de bir.Haklısınız bu başınıza yolda yürürken de gelebilir.Siz kararınızı vermişsiniz.O 50 bin de bir olmak istemiyorsunuz.Bastırdınız parayı aldınız o kara kutuyu.
Maç başlıyor sahaya her köşeden hakimsiniz.
A bir anda ekranda gariplikler başlıyor görüş acınız gittikçe daralıyor sonun da
kale arkasından seyre başlıyorsunuz.
İçiniz den geçenleri buraya yazmıyorum internetin de RTÜK'ü olabilir.
Ertesi günü gazeteler de o içinizden geçen şeylerinin nedenini okuyorsunuz.
Meğer birileri buna iç odak dış odak."her zaman söylediğimiz" yayına daha doğrusu kendi akılları ile yayıncı kuruma kızıp kabloları kesmişler.Milyonlarca kişinin seyir zevkinin içine limon sıkmışlar.
Mesele Futbol da ki yayın değil, yoksa doğru dürüst seyremediğiniz bir karşılaşma hiç değil.Acı taraf milyar dolar paralar harcanıp bu büyük organizelerin bir kaç kişi tarafından ne hallere getirebildiği veya getirtildiği.Bu son zamanlarda yaşananların belki en masumu.
Ne yazık ki bu en masum olan şeyleri arka ede ede bu durumlara geldik.
Şimdi birileri kendi çapında ekran karşısına geçip aklanmaya çalışacakdir.Bizler de onları dinleyip hepsine hak vereceğiz.Ak Kaşıklar.
Suçlu kim öyleyse!...
Hala bulamadınız mı o zaman ne diye şikayet ediyorsunuz.
Saygılarla.

Hiç yorum yok: