Insanın öfkelenmesi yaratılışından kaynaklanan bir davranış.Bu öfkesini sürdürmemesi, yenmesi gerekmektedir. Çünkü öfke, insanın akli fonksiyonlarını perdeleyen, olayları sağlıklı değerlendirip doğru karar verebilmesini engelleyen bir etkendir. Böyle olunca da insan sınırlarını gereği gibi koruyabilmesi tehlikeye girmektedir. Öfkenin en önemli zararlarından biri olarak da adaletten sapma gösterilir. Zira öfkenin aklı örtmesiyle, yapılan teşhisler, verilen kararlar duygusal olmakta, bu da ahlaki adil karar verilmesini engellemektedir.
Aynı zamanda kalpte sıkıntı oluşturan öfke, birçok rahatsızlığı da beraberinde getirir. Öfkeyi yenmek ve bağışlamak ise başta iç huzurunu sağlamakla beraber sıkıntılı ve gergin ruh halinin huzura ve ferahlığa dönüşmesini sağlamak lazimdir.
Öfkenin icerikligine bakildigi zaman...
Normal,Herkes tarafından hissedilen,vazgeçilemeyen,güçlü fakat kontrol edilmesi öğrenilebilen,saldırganlıkla aynı şey olmayan (saldırganlık; öfkenin kontrol edilemediği durumda ortaya çıkan bir davranıştır).
Öfke bir davranış değildir. Öfke hayatın bir parçasıdır ve toplumun bize öfkemizle nasıl baş edeceğimizi öğretmede pek başarılı olduğu da söylenemez. Genellikle kızların öfkeli görünmesi hoş karşılanmazken, erkeklerin öfkelerini olumsuz davranışlarla dışa vurmaları teşvik edilir ve ödüllendirilir. Peki öfke nedir?
Öfke uygun ifade edildiğinde, son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur. Ancak kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüşürse okul-iş hayatında, kişisel ilişkilerde ve genel yaşam kalitesinde sorunlara yol açar. Pek çok kişisel ve sosyal problemlerin (örneğin, çocuk istismarı, aile içi şiddet, fiziksel ya da sözel saldırganlık, toplumsal şiddet) temelinde öfke vardır. Öfke hem dışsal, hem de içsel bazı olaylarla ortaya çıkar.
Arkadaşınız, anneniz, kardeşiniz, sokaktaki bir adam, öğretmeniniz gibi belli bir insana öfkelenebileceğiniz gibi; trafik sıkışıklığı, iptal edilen bir randevu gibi bir olaya da öfkelenebilirsiniz. Öfkelenmenizden kendi kişisel kuruntularınız sorumlu olabileceği gibi, daha önceden başınızdan geçmiş ve sizi öfkelendirmiş bazı olayların anıları da sorumlu olabilir.
Genellikle öfkeye yol açan nedenler arasında; engellenme, haksızlığa uğrama, fiziksel incinme ve yaralanmalar, tacize uğrama, hayal kırıklığı, saldırıya uğrama, tehditler sayılabilir.
Psikologlara göre, öfkelendiğimizde 5 boyut birbiriyle ilişkili ve eşzamanlı olarak aktif olur. Bu boyutlar:
Biliş – O andaki düşüncelerimizdir.
Duygu – Öfkenin yol açtığı fiziksel uyarılmadır.
İletişim – Öfkemizi çevremizdekilere yansıtma biçimimizdir.
Etkileniş – Öfkeli olduğumuzda hayatı algılayış biçimimizdir.
Davranış – Öfkeli olduğumuzda sergilediğimiz davranışlardır.
Öfke, çok hafif bir tepkiden hiddete kadar farklı yoğunlukta yaşanan bir duygudur. Diğer duygular gibi fizyolojik ve biyolojik değişmelerle birlikte hissedilir. Eğer dinlemeyi biliyorsak, vücudumuz bize öfkeli olduğumuz konusunda bilgi verir. Öfkenin fiziksel işaretleri vardır:
Uyaran duyguyu harekete geçirir,
Stres ve gerginlik başlar,
Enerjiyi arttıran Adrenalin salgısı artar,
Nefes alıp verme sıklaşır,
Kalp atışları hızlanır,
Kan basıncı artar,
Vücut ve zihin “savaş ya da kaç” tepkisi için hazırdır.
I.nci bölüm.
Saygilarla.
Aynı zamanda kalpte sıkıntı oluşturan öfke, birçok rahatsızlığı da beraberinde getirir. Öfkeyi yenmek ve bağışlamak ise başta iç huzurunu sağlamakla beraber sıkıntılı ve gergin ruh halinin huzura ve ferahlığa dönüşmesini sağlamak lazimdir.
Öfkenin icerikligine bakildigi zaman...
Normal,Herkes tarafından hissedilen,vazgeçilemeyen,güçlü fakat kontrol edilmesi öğrenilebilen,saldırganlıkla aynı şey olmayan (saldırganlık; öfkenin kontrol edilemediği durumda ortaya çıkan bir davranıştır).
Öfke bir davranış değildir. Öfke hayatın bir parçasıdır ve toplumun bize öfkemizle nasıl baş edeceğimizi öğretmede pek başarılı olduğu da söylenemez. Genellikle kızların öfkeli görünmesi hoş karşılanmazken, erkeklerin öfkelerini olumsuz davranışlarla dışa vurmaları teşvik edilir ve ödüllendirilir. Peki öfke nedir?
Öfke uygun ifade edildiğinde, son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur. Ancak kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüşürse okul-iş hayatında, kişisel ilişkilerde ve genel yaşam kalitesinde sorunlara yol açar. Pek çok kişisel ve sosyal problemlerin (örneğin, çocuk istismarı, aile içi şiddet, fiziksel ya da sözel saldırganlık, toplumsal şiddet) temelinde öfke vardır. Öfke hem dışsal, hem de içsel bazı olaylarla ortaya çıkar.
Arkadaşınız, anneniz, kardeşiniz, sokaktaki bir adam, öğretmeniniz gibi belli bir insana öfkelenebileceğiniz gibi; trafik sıkışıklığı, iptal edilen bir randevu gibi bir olaya da öfkelenebilirsiniz. Öfkelenmenizden kendi kişisel kuruntularınız sorumlu olabileceği gibi, daha önceden başınızdan geçmiş ve sizi öfkelendirmiş bazı olayların anıları da sorumlu olabilir.
Genellikle öfkeye yol açan nedenler arasında; engellenme, haksızlığa uğrama, fiziksel incinme ve yaralanmalar, tacize uğrama, hayal kırıklığı, saldırıya uğrama, tehditler sayılabilir.
Psikologlara göre, öfkelendiğimizde 5 boyut birbiriyle ilişkili ve eşzamanlı olarak aktif olur. Bu boyutlar:
Biliş – O andaki düşüncelerimizdir.
Duygu – Öfkenin yol açtığı fiziksel uyarılmadır.
İletişim – Öfkemizi çevremizdekilere yansıtma biçimimizdir.
Etkileniş – Öfkeli olduğumuzda hayatı algılayış biçimimizdir.
Davranış – Öfkeli olduğumuzda sergilediğimiz davranışlardır.
Öfke, çok hafif bir tepkiden hiddete kadar farklı yoğunlukta yaşanan bir duygudur. Diğer duygular gibi fizyolojik ve biyolojik değişmelerle birlikte hissedilir. Eğer dinlemeyi biliyorsak, vücudumuz bize öfkeli olduğumuz konusunda bilgi verir. Öfkenin fiziksel işaretleri vardır:
Uyaran duyguyu harekete geçirir,
Stres ve gerginlik başlar,
Enerjiyi arttıran Adrenalin salgısı artar,
Nefes alıp verme sıklaşır,
Kalp atışları hızlanır,
Kan basıncı artar,
Vücut ve zihin “savaş ya da kaç” tepkisi için hazırdır.
I.nci bölüm.
Saygilarla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder