Çarşamba, Aralık 03, 2008

POLİS ve KİMLİK !!??


Sayın Bakan Çiçek ve Emniyet Müdürü Cerrah "Polise kimlik sorun" diye uyardı.
Demesi kolayda Polisimiz görev esnasında ne gibi hakları olduğunu biliyormu.Hiç
sanmıyorum.Nedeni diye soracak olursak.Bürokrasinin getirdiği karmaşa.
Daha bir yönetmelik uygulamaya konmadan bir diğeri geliyor.Bu durum karşısında
Polis bile nasıl hareket etmesini tam olarak bilememekte; topu vatandaşa atmak işin en kolay tarafı.Gazetelerde haberleri okuduğumuz zaman, bir linkle kimlik soran vatandaşın
ne hale geldiğini gösteren resimlerle karşı karşıya geliyoruz.Yorumlara bakınca en çok yurtdışında
Polis örnek gösteriliyor.
Bakalım yurtdışında hakikaten Polis denildiği gibi demokratmı?
Bir kontrol halinde yanlışlıkla bir temas halinde bulunursanız.Örneğin maç esnasında bir oyuncunun hakeme dokunması gibi.Bu Polise karşı yapılmış saldırı olarak kabul edilir.
Ne şartlar altında olursa olsun ona dokunamaz koymuş olduğu mesafenin dışına çıkamazsınız.
Kendisi ile konuşurken nezaket sınırlarının dışına çıkamazsınız.Açıkçası sen diye hitap edemezsiniz.Bırakın dokunmayı ağzınızdan çıkacak her kötü sözün bir bedeli vardır.Aşağı yukarı bu cezalar basın yolu veya Polisin halkla ilişkiler bölümünden vatandaş bilgilendirilir.
Kimlik kontrolü esnasında kayıtsız şartsız kimliğinizi ibraz etmek zorundasınız.Bu işlevi yaparken onu tedirgin etmeden kimliğinizi çıkarır; eğer her hangi bir tereddüt içinde iseniz
kendisindende markasını gösterse bile Polis kimliğini sorma hakkına sahipsiniz.Bunu yanlız
kimliğinizi onun eline verme esnasında yapabilirsiniz.Daha önce değil.Eğer karşı taraf bu kaidelere uymuyor ise Merkezi arıyarak durumu bildirir Polise karşı başka bir Polisden yardım alabilirsiniz.
Polisin çok büyük hakları vardır.Muhakeme esnasında onun ifadesi sizinkine karşın daha geçerlidir.Tek dezavantaşı olaylar esnasında kanuni prosüdürleri eksiksiz yapıp yapmadığıdır.
En ufak eksiklik veya yanlış hareketi aleyhine işlem görür.
Örneğin özel durumlar dışında, şikayet dahi olsa resmi ünüforma ile iş yerine giremez.Ancak kapıdan iş yeri sorumlusunu çağırıp izin almak zorunluluğu vardır.Eğer müsade alırsa içeri girebilir.
İzin almadan ancak sivil memurlar girebilirler.
Polis memurlarının nasıl hareket etmesini gerektiren ufak kitaplar vardır.Onun içindeki maddeleri her memur harfi harfine bilmesi gerekir.Gerektiği taktirde karşısındakine hangi paragraf içersinde yanlış yaptığını söylemek zorundadır.
Yukarda bahs ettiğim gibi onunla temas ettiğiniz zaman size aşırı güç gösterebilir.Eğer onun
hayatını tehlikeye sokacak bir durum karşısında silah kullanır.Zaman zaman bu gibi olaylar
ölümcül bile olabilmekte olup kasıt olmadığı taktirde Polis'in lehinde sonuçlanır.
Polis yanlız değildir.Onu çalıştığı teşkilata karşı koruyacak sendikası vardır.Bir başka şehre sürülemez.Hatalardan ilk önce büyüklügüne göre önce amirleri , bu şehrin emniyet amirine hatta
İçişleri bakanına kadar gidebilir.Bunlar zaman zaman istifalarla sonuçlanır.
Vatandaş ne kadar bu konuda bilinçli ise Polis'inde hataları bir o kadar az olmaktadır.
Bu bir imac meselesidir.Polis vatandaşın % 100 itimatını kazanması gerekir bu da teşkilat içinde çalışan bireylerin amirleri tarafından saygınlık görmeleri ile olabilir.Başındaki amiri memuruna nezaket kaideleri içinde davranıyorsa ondanda vatandaşa karşı aynı şekilde davranmasını istiyebilir.Yapmış olduğum bazı gözlemlerde malesef nezaket çerçevelerini aşan amirleri görebiliyoruz.
Onun için Sn.Bakanın veya Em.Amirin bu söylevi basma kalıp bir söylevden ileri gidemez.
Saygılarla.

2 yorum:

etki alanı dedi ki...

Tümüyle katılıyorum....
Ama hala olayın tesirindeyim Erdil bey...
O genç insanın psikolojisi toparlanabilir mi ? Hiç sanmam...

TüTü

ERDIL dedi ki...

Tülay Hanim toplanacagini sanmiyorum.Bildigim kadar onun tesiri bir yerde bizlere bumerang gibi geri dönecegini cok iyi biliyorum.
Burada Beyaz Halka diye bir kurum bu gibi olaylarin arkasinda duruyor.
Saygilar.