Pazartesi, Temmuz 14, 2008

Bir nefes !!!


Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi .
"Kanuni Sultan Süleymanın kendisine resmi ziyarettte bulunan ecnebi doktorları kabulünde söylediği özlü söz."

"Tv.haberlerinde."Kapalı alanlarda yasaklanan sigara yasağı, bir çok esnafın kepenk kapatmasına neden olduğu.Devamla; açık alandaki mekanlarda serbest olan sigara yasağının haksız rekabete neden olduğunu.Gelecek yılda, o mekanlarda da yasaklanması prosüdürün bir an evvel hayata geçirilmesi ile bu haksız rekabete son verilmesi gerektiğini söylüyordu.

Aklına yukardaki Kanuni Sultan Şüleyman'ın sözleri geldi."Cihanda bir nefes sıhhat gibi."
Bir nefes onun değeri neydi? Yaşamımızın olmazsa olmazlarının bir parçası değilmiydi...
Ciğerlerimize çektiğimiz tertemiz bir soluk, bizi ayakta tutmuyormuydu.
Değerini bilmeden her saniye çiğerlerimize doldurduğumuz o yaşam değilmiydi "bir nefes".
Haberlerde o nefesin rekabeti konuşuluyordu.Bir farkla; "mavi dumandan" bahs ediyorlardı.
Gözlerini kapattı beynindeki arşivde bir nefesi aradı.
Güzel bir Pazar sabahı, sımsıcacık günlük güneşlik.Bu günü değerlendirmeliydi.
Yanına sabah kahvaltısını alıp söyle, doğaya uzanmak istedi.Arabasına binip yola koyuldu.Yol pazar sabahı olması nedeni ile tenha idi.Arabasının camını açtı, ılık
rüzgar yüzüne vuruyordu.
Bir ara bu sıcaklık soğuk soğuk terlemeye dönüşdü.Hemen arabasını kenara çekti.
Tansiyonumu düşmüşdü.Kan şekerimi, açlıkmı !!!
Kapısını açıp başını aşağı getirmek suretiyle kan dolaşımına yön tayin etmeye çalıştı.Etrafına bakındı kimsecikleri göremiyordu.Hissedebildiği tek şey gögsündeki ağırlıktı.Önce bir,beş daha sonra elli,yüzlere ulaşmışdı.Onun altında ezilmemek için
derin bir nefes aldı.
İnce bir çizgi üzerinde olduğunu hissediyordu.Bir an kendisine iyilmiş bir kişinin
sözlerini duydu.Kazami geçirdiniz, bir şeyinizmi var.Size nasıl yardım edebilirim.
Boş gözlerle sesin geldiği yöne baktı.Artık biliyordu kalp krizi geçirdiğini.Söylemek
istedi.Kalp krizi geçiyorum diye.Söylemek yardım istemek...
Karşılığı ise, tonlarca ağırlığa denge, içinde tuttuğu nefesi vermek olacaktı.Hani hiç farkına varmadan günde bilmem ne kadar alıp verdiği o soluk.Hani bir anlık zevk için
ciğerlerine doldurduğu,damarlarının tıkanmasına neden olan o mavi duman.
Karar anı gelmişdi artık, ya tuttuğu nefesi yardım için harcıyacak yada gösündeki ağırlık onu ezip geçecekdi.
Şans ona gülmüşdü.Gencecik bir doktor kız, mahretli parmakları ile tıkanmış damarı açmış "stent" denilen parçayı tıkanan yere yerleştirmişti.
Yoğun bakım odasına aldıkları zaman ciğerlerine dolan havayı solurken.Bir nefesin
değerinin ne olduğunu çok daha iyi anlıyabiliyordu.
O bir yaşamdı.O havanın değeri Kanuni'nin dediği gibiydi.
Yüzünü tatlı bir tebessüm aldı.İster bilerek o mavi dumanı çiğerlerimize dolduralım.
İstersek bir başkası tarafından, aldığımız nefese karıştıralım.Onun yasağı, rekabeti,
iyisi kötüsü olarak değerlendirmeyi.O ince çizgide vermek zorunda olacağımız karara
bağlıyalım.
Sadece bir nefes !!!
Saygılarla.

Hiç yorum yok: