Cumartesi, Ağustos 18, 2007

Vah benim Polisim...


İki gündür Tv.haberlerinde gazetelerin 3 ncü sayfa görüntüleri yer alıyor. Şöyle bir hatırlamaya çalışalım.
" Şarkıcı Azer Bülbül’ün konserinde önde yer kapma kavgası kanlı bitti. Bıçakla sahneye kaçan kasiyer genç, peşini bırakmayan 50 kışilik grubun saldırısına uğradı, kaldırıldığı hastanede öldü "
Hatırladığıma göre bu ikinci linç bir de camii önünde olmuşdu.
Hadi bu iki hadiseyi bir kenara bırakalım ya dünkü görsel haber.
Bir Trafik kazası, araba bir diğer arabaya arkadan çarpıyor.Her iki arabada hasar büyük; sevindirici tarafı can kaybı olmaması hatta yaralanan bile yok.
Buraya kadar her şey normal bu arada Trafik ekipleride kaza yerine geliyor.Hasara uğrayan vatandaş telefonla durumu tanıdıklarına bildiriyor.Kısa bir zaman sonra üç kişi meydana çıkıyor.Başlıyorlar avaz avaz bağırarak bu arabaya kim çarpdi diye.
Polis da bu arada kazaya neden olan şok içinde kalan kişi ile meşguller .O üç kişi suçluyu bulmuş oluyorlar .Başlıyorlar hakaretle sen bu arabaya nasıl çarparsın ve adamı Polislerin gözü önünde arabasının içinde bir tekme ile hastanelik ediyorlar.
Gelelim benim Polisime hemen devreye giriyor tekme darbesi ile kendinden geçmiş kişiyi bir cankurtarana bindirerek hastaneye gönderiyorlar.
Sonra nemi oluyor hiç bir şey saldırıyı yapan kişiler birazda polislere bozuklarını atarak çekip gidiyorlar tabii bu arada çekimi yapan kameramanlarda kısmetlerini alıyorlar.
Ya bizler ekranlarda bir sınama filmi gibi olayları seyrediyoruz.
Pardon belki bu filim gibi olayı Emniyet amiride seyrediyor.Her halde Ey be neleri göreve göndermişim dercesine.Tabii bunun içine görevli savcıyı daha saymakla bitmez.
Sıradan bir görüntü.Ekranın arkasından gelen bir ses sen dua et orada beğenmediğin Polis vardı, ya olmasaydı o üç adam onu linç ederlerdi.
Tıpkı iki gün evvel olan gibi.Vatandaş şanslı alt tarafı ya kaburgası kırılmıştır ya da karaciğeri yırtılmışdir.O da onu kazada olmuş gibi kabullensin.
Bakalım daha neleri göreceğiz.
Bu arada tavsiyem kendinizi koruyamıyacak durumda iseniz kaza yaptığınız zaman arkanıza bakmadan kaçın her zaman bu kadar şanslı olamazsınız.Öyle bir tekme, öyle bir yerinize gelirki b... yoluna gitti ....., olursunuz.
Bana bu şekilde yazdım diye sakın kızma Emniyet amirim veya savcım bende tv haberinde gördüklerimden yazıyorum.
Eğer böyle bir durumda AB ülkesinde geçerse ne olurdu diye soracak olursan bir email at o ünüformayı taşıyan Polis nasıl davranırdı anlatayım.
Saygılarla.

2 yorum:

MasterFAKE (DEPRESYON) dedi ki...

Şimdi bir düşünmek lazım. Neden öyle kim suçlu ?

Hiç bir suçun cezasının tam olarak verilemediği, polisin olaylara müdahale edemediği, vatandaşın haklarını tam olarak bilmediği, bilse de bir işe yaramadığı bu güzelim ülkemde artık insanlar ceza konusunda devlete güvenlerini iyice kaybetmiş durumda. Herkesin belinde silah, cebinde bıçak, arabasında sopa veya demir levye var. Olan sadece masum vatandaşa. Allah hepimizin yardımcısı olsun.

ERDIL dedi ki...

Sn.Depresyon bizler milletce bazi seyleri cok abartiyoruz.AB sevdasi icin cok seylerin altina imzalar koyduk bunlarin nasil uygulanacagini nasil bir reaksiyon verecegini düsünmeden.Bu durumlar karsisinda elmalar ile armutlari karistirmaya basladik.Eger burada Polis belinde cebinde silahi gördügü taktirde isterse ruhsatli olsun en ufak agrasiv bir durum karsisinda silahini ceker vurur.Ve bu durum karsisinda da her hangi bir cezaya da ugramaz en fazla onun lehine belki bir pisikolojik tedavi görür.Onun icin kimse silah tasimaz eger tasiyacak olursa Polisle karsi karsiya geldigi zaman ilk önce silahi oldugunu nasil hareket etmesini sorar.Hele kaza gibi olaylarda Polis olaya tekabülünden sonra ancak olaylari
calisma alanin disindan takip edebilir.Eger her hangi bir müdahale aninda bir kamyon Polis tarafindan hic acimasiz bir sekilde götürülür.Onlara verilen bir haktir.Tek yapamadigi sey suclu hakkinda her hangi bir yargida bulunamamasidir.Diyorum ya bizler bazi seyleri karistiriyoruz.
En güzeli de her sehrin Polisi o sehirde görevini yapar.Bir baska sehre gönderilmez.Yazicak cok sey var ama onlarida bicak kemige tayandikca isyanlara kapilarak yaziyorum.
Saygilarla.