Çarşamba, Ocak 10, 2007

HAYATIN ICINDEN.II


Hayatimizda verecegimiz bazi kararlar vardir ki, bizlerin üzerinde derin izler birakabilir.
Bu konuda sahsi düsüncelerime deginmeden.Uzun arastirmalar da bulunan bir uzman kisinin calismalarindan bir özet sunmak istedim.Hayatimiz boyunca Hayvanlarin özgür yasamasi icin mücadele verirken böyle bir karar vermek zorunda kalabilimiyiz !...

ÖTENAZI.
Çoğu insanda duygusal bir karşılık uyandıran sözcük. Anlamı … ahlakilik …. Yasallık … dini ve ruhsal anlamlar … sorular … karar … kötü sonuç.
Ötenazi acısız, mutlu ölüm anlamına gelir. Eu iyi anlamına gelir ; ve thanatos ölüm anlamına gelir. Kolay ve acısız bir ölüm ; ölmenin acısız yöntemi.
Çoğu zaman, fiil olarak ötenazi sözcüğü, ötenazi yapmak, acısız ölüme neden olmak anlamına gelir. Sevdiğimiz acı çeken ve/veya tedavi edilemez şekilde hasta olan bir hayvana ötenazi yapmak seçimini yaptığımız zaman, çok kesin olarak bu niyetimizdir.
Hayvanlar üzerinde uygulanması, zaman zaman tartışmalıdır ve refakatçi hayvanlar için, hemen hemen daima insanların karar vermeleri için hayli kişiseldir. Çoğu zaman, refakatçi hayvanları için böyle kararlar veren insanlar duygusal acı ve ıstırap ve keder deneyimler.
Sağlık uzmanları arasında, ötenazi iyileştirilemez hastalıkların kurbanları ile ilgilenme yolu olarak bazıları tarafından savunulmaktadır. Ingiliz Hekim Arbuthnot (1675-1735) şöyle diyor : “Arkadaşlarımın en sevecen dileği ötenazidir.” Dr. Jack Kevorkian’ın çalışması düşünceyi – tahrik edici ve tartışmalıdır.
Dini topluluklar arasında, hayvanlar ile ilgili sorunlarda “Hayvanların ruhu var mı ? Bunun önemi var mı?” ,” Ötenazi cinayetin diğer ismi değil mi?” gibi sorulara değinilir.

Yasal sorunlar mal olarak hayvanları ve sahibinin o malı elden çıkarma hakkını kapsar.

Insanlar, sevdikleri bir yoldaştan ayrılmanın kederini bekledikleri derin sevgi ve acı zamanlarında sıkça kendilerine sordukları ıstırap çektiren sorular vardır, “Ötenazi gerçekten doğru mu ? Ötenazi cinayet değil mi? Bunu ne zaman yapmalıyım ? Bunu nasıl bileceğim ?”

Derin kayıp hissine ilave olarak, kötü sonuç çoğu zaman suçluluğu kapsar, özellikle eğer bazı faktörler insanın karar denklemine girerse ; çok hasta olduğunda bakım zorluğu, arkadaşların baskısı vs. Ve o zaman şüphe olur. Ancak bunların hepsi insan perspektifindendir. Desert Dan bir zamanlar şöyle demiş, “Hayvanlar ile ilgili fikirler vardır ve hayvanlar ile ilgili gerçekler vardır. Eğer fikirler istiyorsanız, insanlara sorun. Eğer gerçekleri istiyorsanız, hayvanlara sorun.

Hayvanlardan ne haber ? Onlar bununla ilgili ne düşünüyorlar ? Onlar ötenaziyi istiyor mu, istemiyor mu ? Eğer istiyorlarsa, onlar için daha iyi olan bir zaman var mı ? Eğer böyle ise, hangi durumlar altında ?

9 ülkede 4000 den fazla hayvan ile iletişim kurdum. Kişisel olarak. Hepsi birer birer. Çoklu hayvan barınaklarında, tek olarak ve kollektif olarak. Gruplarda, seminerlerde, workshoplarda, sunuşlarda, ve hayvan iletişimi toplantılarında. Telefon ile. Internet ile. Hayvanların çoğu ıstırap çekiyordu. Çoğu oldukça yaşlıydı ve halsizdi. Çoğunun sağlığı aşırı derecede tehlikede idi, ölmekte olmanın değişen aşamalarında.
Hayvanlar bana ölümün üç aşaması olduğunu anlattılar. Bunları basitçe, Aşama 1, Aşama 2 ve Aşama 3 olarak adlandırırlar. Bir hayvanı öldürmek, bir hayvanın hayatına son vermek veya ötenazi yapmak, fiziksel bedenin ölümü sırasında ve ölümünden sonra hayvanın içinde bulunduğu ölümün aşamasına ve ölümün etrafındaki niyet enerjisine bağlı olarak çok farklı anlamlara sahiptir. Temel olarak, farklılıkların fiziksel ıstırabın miktarı ve zamanının uzunluğunu kapsayan iyileştirilecek fiziksel bedenin yeteneğinden veya yoksunluğundan geldiği görülüyor.
Eğer bir hayvanı çok çabuk, çok hızlı “öldürürseniz”, hayvan ve/veya ruh/beden henüz hazır olmadığında, aşamaların herhangi birinde olmadığında, ve spiritüel izin olmadığında, o zaman ruh/canda aşırı derecede zihin karışıklığı olur ve zihniniz berraklaşması çok uzun zaman alabilir, insan zamanı ile 2 yıla kadar. Ölümün 1 nci aşaması başlamadan önce bir hayvanı öldürmek bu uzayan karışıklığa neden olur. Bu, sağlıklı olan bir hayvanın kaza ile veya kasden öldürülmesi anlamına gelir.
Ölmenin 1 nci aşamasında, hayvanlar bunu “ölmenin 1 nci aşaması” olarak adlandırmasına rağmen, hayvan hala iyileşme yeteneğine sahiptir, hayvan gerçekte bedeninin iyileşme yeteneğini bilir ve çoğu zaman kendisini iyileştirebilir, ancak yakın çevresinden hala işbirliğine ihtiyaç duyar. Bu işbirliği doğru yiyecek, dinlenme, yaraların ve sıyrıkların temizlenmesi ve belki de veteriner müdahalesini içerir. 1 nci aşamada ötenazi yapılan bir hayvan insan zamanı ile 6 – 12 ay şaşkınlık içinde olacaktır.
Ölmenin 2 nci aşamasında, hayvanın fiziksel bedeni iyileşebilir veya iyileşmeyebilir. Bu aşamadaki bir hayvan fiziksel bedeninin iyileşmesi için bir tür müdahaleye gereksinim duyduğunu bilir. Artık kendi kendisini tamamen iyileştiremez. 2 nci aşamada ötenazi yapılan bir hayvan insan zamanı ile 6 hafta – 6 ay karışıklık içinde olacaktır.
Ölmenin 3 ncü aşamasında, hayvan artık fiziksel bedeninin Ilahi bir müdahale olmadan iyileştirilemeyeceğini bilir. Formdan can/ruhun ayrılması başlar. 3 ncü aşamada ötenazi yapılan bir hayvanın canı/ruhu 24 saat içinde temas kurulacak kadar yeteri kadar berrak olabilir ve genellikle insan zamanı ile 4 – 6 haftada tamamen berrak olur. Aynı şeyin insan bilinçliliği için doğru olduğunu buldum. En iyi arkadaşımın annesi yıllardır Alzheimer hastalığını çekiyordu. Fiziksel bedeninin ölümünden sonraki bir saatte o berraktı. 3 ncü aşamada ötenazi yapılan hayvanlar doğal olarak ölen hayvanlara çok benzer şekilde reaksiyon verirler. Onlar için hemen hemen doğal olarak ölmek gibidir ve onlar bununla iyidir.
Insan sözleri 3 ncü aşamada ötenazi yapılan bir hayvanın berraklık ve mükemmel huzurunu, 1 nci aşamadan bile önce formu terk eden bir hayvanın acı verici, şiddetli şaşkınlığını ve bunların arasındaki olağanüstü alanı, farkı, ayırt etmeleri, anlatamaz. Insan sözleri, bunun ne kadar olağanüstü olduğunu ve 3 ncü aşamanın kendi spiritüel etkisinde, doğal ölüme ne kadar benzer olduğunu bilmenin ne kadar önemli olduğunu vurgulayamaz.
Bu dersi sonunda aldığımda, hayvanların bize verdiği ipuçlarını ve anahtarları anlamam zorunlu oldu, böylece onların 3 ncü aşamada olduklarını bilebiliriz, ve onlara çok kısa sürede ötenazi yapmayız. Ve bu bilgiyi paylaşmak benim için zorunlu oldu.
Bu keşif benim için dramatik idi. Dersleri öğrendiğim onların benim için mesajını gerçekten anladığım o haftayı anımsadığım zaman hala gözlerim yaşarır, o hayvanların bazıları, aşamalarını ve aşamaların farklarını anlayabilmem için kendi yaşamlarını verdiler, ve bu anlayışı paylaşmam için benden ricada bulundular.
Ve o inanılmaz haftada, haftanın sonuna doğru, şaşırtıcı şekilde, hemen hemen birlikte çalıştığım her veterinerin, her nasılsa, aniden benimle temas kurmak için bir nedeni vardı. Şimdi size yazdıklarımı onlara söyleyebildim ; ve onların her biri tam olarak söylemekte olduğum şeyi tıbbi olarak anladı.
Istırap çeken refakatçi bir hayvanın 3 ncü aşamaya girişi davranışında çok ani bir değişim ile göze çarpar, yeterince dramatik bir değişim ve sahibinin fark edeceği kadar yeterince farklı. Lütfen ıstırap çeken, hasta, veya yaşlı ve halsiz hayvanlardan söz etmekte olduğumuzu not edin. Asla ısırmamış olan bir hayvan ısırır. Daha önce hiç nöbet (felç) geçirmeyen bir hayvan nöbet geçirir. Aşırı derecede ses çıkarmamış olan (havlamamış vs) bir hayvan aşırı derecede ses çıkarır. Her zaman samimi olmuş olan hayvan, uzak olur.
3 ncü aşamaya giren veya 3 ncü aşamada olan bir hayvan aniden, insan gözü için “orada olmayan” figürlerle ilgilenerek veya onlara yanıt vererek sanki (insan deyimiyle) yanılsamadaymış gibi, davranmaya başlar. Bu noktada gerçekleşen şey, hayvanın bilinçliliğinin formdan ayrılmaya başlamasıdır ve enerjileri daha berrak görmeye başlar, bazen bedensiz hayvanları veya insanları ve çoğu zaman melekleri görmeye başlar.
Eğer ıstırap çeken bir hayvanın bakıcısı iseniz, hayvanınızın fiziksel bedeninin iyileşemeyeceğinden şüphe ediyorsanız, hayvanın 3 ncü aşamada olup olmadığından emin değilseniz, ona sorun. Derin nefes alın ve yapabildiğiniz kadar kendinizi merkezleyin ; zihninizi temizleyin ; hayvanınız için sevginizi hatırlayın ; enerjinizi hayvanınıza çevirin ve sorun “Şimdi formdan ayrılmaya hazır mısın ?” Tekrar derin nefes alın. Hayvanınız o nefeste yanıt verecektir. Eğer yanıttan emin değilseniz, prosedürü tekrarlayın ve bu kez, “Lütfen bana hazır olup olmadığını gösteren bir işaret, bir davranış değişikliği verir misin ? 3 ncü aşamaya ne zaman gireceğine dair?” Hayvanlar her zaman bu soruya “Evet” yanıtı verir.
Sonra bekleyin ve gözleyin. Ve hala emin değilseniz, prosedürü tekrarlayın ve ekleyin “3 ncü aşamada olup olmadığını veya 3 ncü aşamaya girdiğini çok aşikar yapar mısın lütfen?”
Bu zamanda yardım ettiğim hemen hemen her hayvan, ruhunun formdan ayrılmasına yardım için onurlandırıcı bir ritüel istedi.
Hayvan ne kadar berrak olursa, kendi öz enerjisini kendi reenkarnasyonuna o kadar çabuk götürebilir. Geçmiş birkaç yılda, formdan ayrıldıktan sonra çok berrak olan hayvanlar gördüm, onlar sahiplerine bu yaşamda bir kez daha birlikte olma şansı olup olmadığını söyleyebilirler ve söylediler ; eğer böyle ise, reenkarne olacakları yaklaşık coğrafik konumu, yaklaşık zamanı ve formu insanlara söylediler. Bir çoğu gerçekten şimdi tekrar bir arada. Böylece, eğer sizin yaşamınız ile, baktığınız hayvanlar ile ilgili ise, lütfen hayvanların kendilerine ötenazi yapılmasının OK olduğunu bilin. Ayrıca lütfen bilin ki, siz ne yaparsanız yapın ve neye karar verirseniz verin onlar sizi severler. Ancak ötenazi doğru zamanda yapılırsa onlar için daha kolay olur. 3 ncü aşamada olma işaretlerini arayın. Bu önemlidir. Hepimiz için.

Elizabeth Severino, (Çeviri ; Saffet Güler)

Saygilarla.

4 yorum:

zeyno dedi ki...

Erdil baba yazılanlardan çok etkilendim. Ötenazi zaten hep aklımı karıştıran bir konuydu. Yani bir canlının hayatına son verme kararı, ne kadar doğru, yada zamanlama ne kadar doğruydu..Çünkü bu aynı zamanda insana suçluluk duygusu hissettirebilecek bi durum. Yazdıklarınız gerçekten çok ilginç, aşamalar yani.....

ERDIL dedi ki...

Zeyno Anne hakikaten verilmesi zor bir karar bazen düsünüyorumda insan kendini ne kadar kandirabilir veya avutabilir böyle durumlarda.Ben böyle bir karara karsi ciktim.Kopegim hala hayatta.Iki veteriner bir de Hastanenin yasini doldurdugu onun icin en iyisi oldugunu söyledikleri halde.Belki eskisi gibi kosamiyor ama varligi bir baska huzur veriyor.Ilerdeki günlerde dikkatimi ceken bir olayi da yazicagim.
Sevgilerle.

Gamzeli dedi ki...

merhaba sayfanız çok hoş ve çok güzel yazılar var içinde...Bildiğimiz konuları başkaları ile paylaşmak hoş bişi bence...

Sevgilerimle

ERDIL dedi ki...

Hos geldin Kugu kardes.Begendigin icin tesekkür ederim.Bir seyler yapmaya calisiyorum.Son yazin ilginc gecen sene bende blogumda bu tür gözlerin bizleri nasil aldattigi hakkinda bir yazim vardi.
Genc kusagin bu sekilde arastirmaci olmasi beni daha da cok sevindiriyor.
Sayg.Savg.