Pazar, Ocak 14, 2007

PAZARIN SOHBETI !..



Gec kalmis bir sohbetmi olacak.Yoksa hakikaten bu sohbet deki konu bumu !...
Binbir Gece Dizisi

Son dönemde Türkiye'de çöküntüye uğrayan evlilik kurumunu ve kadın-erkek ilişkilerini ele alan Kanal D'de yayınlanan ve salı gecelerinin şimdiden vazgeçilmezi olan "Binbir Gece" adlı dizi Binbir Gece Dizisi ilk 3 bolumuyle birinci sıraya yerleşmesini bildi.

Binbir Gece'ye RTÜK incelemesi
Salı günü başlatılan incelemenin ardından dizi hakkında bir rapor hazırlanacak. RTÜK kulislerine yansıyan yorumlara göre, kurul üyelerinin büyük bölümü, diziye ceza verilmesi görüşünde. Üyelerin, bu yöndeki kanaatlerini geçen hafta yapılan toplantıda ortaya koyduğu belirtildi. Son kararın, önümüzdeki hafta verilmesi bekleniyor.
RTÜK Üyesi Şaban Sevinç, 'Bana göre bu bir fikir ve sanat eseridir, bir filmdir. Benzer yabancı filmleri daha önce izlemiştik. Ahlaksız Teklif gibi... Bu dizide yasadışı bir şey göremiyorum. Ancak, dizinin o sahnesinin tartışma programlarında sündürülmesi ve sokak röportajlarında tartışılması hoş değil' dedi. RTÜK'ün, diziye ilk etapta uyarı cezası verebileceği belirtiliyor.

Binbir Gece'ye RTÜK'ten vize

Ahlaksız teklif ile gündemi belirleyen Kanal D'nin Binbir Gece isimli dizisi RTÜK tarafından sakıncalı görülmedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Kanal D'de yayımlanan ve "bir gecelik beraberlik için 300 bin dolar" teklifiyle kamuoyunda büyük tartışma yaratan "Binbir Gece" adlı dizide, kanuna aykırılık bulamadı.
RTÜK uzmanları, dizideki teklifin tartışıldığı diğer magazin ve şov programlarındaki yorumları ise "sakıncalı" bularak rapor hazırladı. RTÜK uzmanları Binbir Gece dizisindeki diyaloglarda cezayı gerektirecek bir ihlal olmadığına karar verdi. Binbir Gece dizisinin tartışıldığı diğer televizyon kanallarındaki programlar da incelemeye alındı. Uzmanlar bu programlarda kanuna aykırılık tespit ederek rapor hazırladı. Raporun henüz Üst Kurul'a sunulmadığı öğrenildi.
Raporun Üst Kurul tarafından görüşülüp onaylanması halinde söz konusu programların yayımlandığı televizyon kanallarına uyarı cezası verilecek.

BASINDA CIKAN YAZILARDAN ÖRNEKLER :)

BU DİZİ TÜRKİYE'DE AHLAKSIZLIĞIN YÜCELTİLMESİNE ALKIŞ TUTUYOR!..

Hasta çocuğunuzun ameliyatı için fahişelik yapar mısınız? Veya bunu yapan birini "ideal anne" ilan eder misiniz? Binbir Gece isimli dizi aynen bunu yapıyor. Gündüz yayınlanan kadın programları diziye övgü yağdırıyor.
Anneliğe hakaret
Hasta çocuğunuzun ameliyatı için fahişelik yapar mısınız? Veya bunu yapan birini "ideal anne" ilan eder misiniz?
Binbir Gece isimli dizi aynen bunu yapıyor.
Gündüz programlarını (Bu programları savunmuyorum elbette) haklı olarak yerden yere vuranlar bu konuda sessiz kalıyor veya diziye övgü yağdırıyor.
Oysa bu dizi çocuğu losemi veya başka bir ağır hastalığın pençesinde kıvranan tüm annelere hakaret niteliği taşıyor.
Niye biriyle yatıp çocuğunu kurtarmıyorsun deniliyor adeta bu annelere.
Oysa televizyon yayıncılığının temel ilkelerinden biri aile kavramını ayakta tutmak, desteklemektir.
Bu dizide ise çocuğunu kurtarmak için patronuyla 150 bin dolar karşılığı bir gece beraber olan anne rol model ilan ediliyor.
Hem anneler, hem hasta çocuklar aşağılanıyor.
Bütün Türkiye'de ahlaksızlığın yüceltilmesine alkış tutuyor.
Ülkenin temel kavramları böyle böyle erozyona uğruyor.
Anneler bugün çocuklarının ameliyatı için, yarın eğitimi için fahişeliğe başlamazsa utanç duyacaklar herhalde.
Özgürlükçü Türkiye'nin geldiği nokta bu: Anneyseniz fedakarlık yapın, para için patronunuzla yatın.
Ayıp ve yazık.
Ergun Babahan/Sabah
* Bugün Gazetesin'den İkbal Gülpınar'ın Yazısı
Çocuğunuz ileride ahlaksız teklife evet derse ne yaparsınız?
Hangi kanalı açsanız bir dizi var. Ve bütün karakterleri akılda tutmak, dizilerin hepsini izlemek mümkün değil elbet.
Akşamları kitap okumak ve ailemle vakit geçirmek gibi bir alışkanlığım olduğu için inanın oturup dizi seyretmiyorum. Hem seyretmesem de zaten gazetelerde günlerce konu edildiği için bazıları, üç aşağı 5 yukarı biliyorum olan biteni. Geçenlerde Sina Koloğlu'nun eşinin Binbir Gece isimli dizi hakkında söylediklerini okuduğumda hanımefendiye sonuna kadar hak verdim. Hani şu ahlaksız teklif meselesi. Nasıl ağızlara sakız yapıldı bu konu sanırım hepiniz farkındasınız.

* Ali Eyüboğlu'nun Yazisi
Ahlaksız teklifte sınır tanımıyor
Amerika'da çekilen bizde de CNBC-e'de yayımlanan "One Tree Hill" adlı bir dizi var. Bu diziyi diğerlerinden ayıran özelliği şu:
Dizide senaryo gereği göğüs kanseriyle mücadele eden kadın için bir kampanya düzenlendi. Şarkıcılar her hafta Tric adlı kulüpte sahne alıp kanserli kız için söyledi. Senaryo icabı o şarkılardan karma bir albüm yapılıp kanserli kızın tedavisine maddi kaynak için piyasaya sürüldü.
Seyircinin ilgisi "One Tree Hill"e "TV tarihinde bir ilk"i yaşattı. O albüm, göğüs kanseriyle mücadelede için oluşturulan fona maddi destek için piyasaya sürüldü ve büyük ilgi gördü. "One Tree Hill"in yaratıcısı Mark Schwahn, "Genç kadınlardan oluşan bir izleyici kitlemiz var, ilerleyen yıllarda onları canlı ve sağlıklı görmek istiyoruz" dedi.
Bizim de ilk bölümüyle milyonları ekran karşısına kilitleyen "Binbir Gece" adlı yeni bir dizimiz var. Dizinin ilk bölümünde başrol kadın karakteri "Şehrazat" kanser olan çocuğunu ölümden kurtarmak için patronunun ahlâksız teklifine "evet" dedi.
"Şehrazat", oğlunu yaşatabilmek adına da olsa, patronuyla bir gece geçirip karşılığında 150 bin dolar aldı.
Kız "güzel" patron "ahlaksız" ya, adam bu hafta işi daha da ileri götürdü. "Onur Aksal", Dubai'de "Şehrazat"a bir gece için bu kez 300 bin dolar önerdi.
Yıllarca genelev patroniçesini vergi rekortmeni yapan bir ülkede bu tür şeyleri normal kabul edenler olabilir. "One Tree Hill" dizisinde senaryo kampanya seyirciden talep gelince gerçeğe dönüştü...
Sizin ne anlatmak istediğiniz kadar nasıl anlaşıldığınız da önemlidir. "Binbir Gece"deki ahlaksız teklif ileride patron - çalışan ilişkisinde bir içtihat oluşturursa ne olacak?
Birçok kadının, "Şehrazat, oğlu için patronuna evet diyor. Onur, Şehrazat'ın çocuğu için evet dediğini bilmiyor. Şehrazat 300 bin doları kabul etmez" diyerek olayı kabullenmesine ne demeli? "Şehrazat" bu kez, Afrika'daki açlar ya da komşusunun çocuğu için ne bileyim "Bi iş için lazımdı" deyip 300 bin dolarlık teklife de "evet" derse vay halimize...
*Yeni Şafak Gazetesin'den Sema Karabıyık'ın Yazısı
Binbir Gece Nasıl Binbir Heceye Bölünür? 'Ahlaksız Teklif' Neyimiz Olur?

Yukarda Basindan yazilmis bir kac örnek koydum hepsini koymaya kalsaydim bir kitap olurdu.Tabii bu Dizinin bir de Tv bölümü var Sabah programlarin da ele alinarak yürütülen konusmalar seyirciler nedense hep ayni simalarin agizlari köpürerek
Pro veya kontra görüsleri.
Acaba bu dizi de bize bir seyler mi anlatilmak istendi de baska tarafa cekildi. Hala anlamis degilim.
Eger icerikliginde hikaye anlatilmak istedi ise ona benzer binlerce konu var.
Yok anlatilmak istenen konu baska bir yönde ise.Yüzlerce yorum ve yazida aradim
bulamadim.
MERAK ETMISIMDIR ?

Neden Basin yazarlarimiz hapse girerler.Yazdiklari bir yazi ile bir rejimi degistirecekleri icinmi? Eger o rejim bir yazi ile tepetaklak olacaksa vay ama ne vay.
Yoksa yazmis oldugu yazisinin icinde bir hakaret mi tasir."Bu bir kendini bagliyan bir düsüncemidir."Eger o yazisindan "düsüncesinden" bir de para kazaniyorsa suclu görüldügü taktirde kazancin bilmem ne kadari karsisinda.Para cezasi verebilirsin.
Ne yazarlarimiz düsünceleri yüzünden.Yillarini demir parmakliklar arasinda gecirmistir.Garip olan o tehlikeli düsünceler bu gün normal yasamimizda dolastigi halde.O günlerde bunun icin senelerce hapis yatanlarin o acilari hatirlanmaz veya bu günler de ayni hatalar yapilmamasina örnek olarak görülmez.
Hayret konu neydi nerelere geldik.
Yok esasinda konu aynen devam ediyor.
Bu dizi de kadin "Anne","Hasta cocuk","Fahiselik","Para","Ruhsal problemleri genclik yillarindan bu günlerine tasiyan Patron" yok yok bunlarin hic biri degil burada rejim icin büyük bir tehlike görülüyor.
Devleti yerden yere vuruyor.Bak diyor Sosyal bir Devlette Egitim düzeyi her ne kadar yüksek olursa olsun senin bu konuda hic bir sey yapamadigini gösteriyor.Acizligini gösteriyor.Vergi yi topluyorsun.Ama bir cocuk ölme durumunda olsa da el uzatmiyorsun.Her kez basinin caresine baksin diyorsun.Devam ediyorsun ben bu durumlarda el uzatmam ben mesela filanca yerde hic kullanilmiyan hava alanlari yaparim.vs.vs.
Sonra diyorsun ki bu sadece siradan bir dizi.O kadar ciddiye almayin esasinda böyle durum karsisinda her türlü garanti Sosyal devletin tekelin dedir.Gereken yardim anin da vatandasimin ödedigi vergilerle yerine getirilir.O yanliz bir dizi bir "senaristin kafasinda ki düsünceler".
Yani milyonlari ikiye bölen günlerce yazilip cizilen.Ahlak dan tutup da psikologlarin dahi fikirleri sorulan vs.vs degil.
Ben gene bu isin altindan cikamadim.Neden fikirleri yüzünden demir parmakliklar arkasinda seneleri gecmis düsünceler.Onlarda alt tarafi bir iki satir yazi degilmiydi.
Acaba bir zamanlar Tercüman Gazetesini ellerine geciren Fikir iscilerinin o günlerde ki düsünce ve rejim fikirlerini yazsam.Veya 60 li yillarda yapilan darbe de hangi düsünce iscilerinin kömürlükler de nasil saklandiklarini yazsam.Yoksa hapisten ciktiktan sonra oturup nelerin
ne olduklarini aralarinda ki sohbetlerinde o zamanlar duydugum düsünce firtinilarini yazsam.Yoksa Bir gazetecinin not defterinden yayinlanmamis konusmalarini aktarsam.Yok benim reyting problemim yok !..
Benim sitem isil isil yürüyen yazilar.Miki maus gibi hareketli resimler.Bir de icimde yasiyan hayran oldugum o insanlar.
Kalin saglicakla iyi Pazarlar.

Hiç yorum yok: