Pazartesi, Eylül 10, 2007

Fotosentez / Kohlendioxid CO2


Kohlendioxid CO2 yaşamımızdaki rolü nedir ?
Dünyamızda element olarak ne gibi yer almaktadır.
Bu gaz dünyamızdaki 3.ncü canlı türünün bir numaralı elementidir.Onsuz yeşil bir yaşam düsünülemez.Onun sayesinde elde ettiğimiz ürün yaşamız için elzem olan gıda maddeleri.
Peki o gazın gereğinde fazlası olduğu taktirde bizleri bekliyen tehlike ne olabilir?
Kısacası bütün bir eko sisteminin altüst olması diyebiliriz.
Bu gün Kohlendioxid Bitki topluğunun bir gübresi olarak görmek lazımdır.
CO2 siz bir yaşam bitki canlı topluluğunun sonu demektir.Daha doğrusu yaşayabilmeleri bu gaza bağlıdır.Havadan aldıkları bu gazı Fotosentez sayesinde yaşamını idame edecek biolojik değişimlere çevirerek yaşamlarını sürdürürler.
Bununla kalmayıp.Bu mükemmel sentezin hayati önem taşıyan bir diğer ürünü de canlıların besin kaynaklarıdır. Fotosentez sonucunda ortaya çıkan bu besin kaynakları "karbonhidratlar" olarak adlandırılır. Glukoz, nişasta, selüloz ve sakkaroz karbonhidratların en bilinenleri ve en hayati olanlarıdır. Fotosentez sonucunda üretilen bu maddeler hem bitkilerin kendileri, hem de diğer canlılar için çok önemlidir. Gerek hayvanlar gerekse insanlar, bitkilerin üretmiş olduğu bu besinleri tüketerek hayatlarını sürdürebilecek enerjiyi elde ederler. Hayvansal besinler de ancak bitkilerden elde edilen ürünler sayesinde var olabilmektedir.
Son dönemde bitki dünyası için en önemli yaşam elementi gittikçe artmaktadır.Bu gün İnsan oğlu senelik 30 milyar ton CO2 gazını havaya salmaktadır.
Bu gittikçe artan CO2 gazının bitki dünyasında ne gibi bir reaksiyon vereceği gübre olarak görev yapan bu gazın bitki topluluğunun ekolojik olarak artmasının ne gibi problemler yaratacağı üzerinde araştırmalar yapılmaktadır.
Küresel Isınma üzerinde çalışan bilim adamlarının bir noktada aynı görüşe vardıkları
fikir bu durumun ısınmanın artabileceği yönünde olduğudur.
Bu durum karşısında yeşil dünyanın gittikçe çoğalmasına neden olacakdir.Tabii bu durum üreyen insan topluluğu için büyük bir avantaj olduğunuda göz ardı etmemek lazımdır.Bu gün bilim adamları 140 sene evveline göre havada artan CO2 gazı sayesinde alınan ürün miktarının 10 misli arttığını bu da 1.5 milyar insan artışını dengelediği kanısındadır.
Tarımın bu şekilde C02 nin artışı ile elde edilecek ürünün iki katına çıkacağını söylemektedirler.
Yumru sınıfında ki patates gibi ürünlerin artış 18 ve 75'e ulaşacağı.
Bezelye,fasulye,Soya'nin da 28 ile 46 olarak artacağını hesaplamaktadırlar.
Labor çalışmalarından alınan neticeler karşısında ısının da arttığı tesbit edilmişdir.Bu artış dengelenmediği takdirde ekolojik dengelerde bozulma meydana gelebilir. Örneğin atmosferdeki oksijen çok azalabilir, yeryüzünün ısısı artabilir, bunun sonucunda da buzullarda erime meydana gelebilir. Bundan dolayı da bazı bölgeler sular altında kalırken, diğer bölgelerde çölleşmeler meydana gelebilir. Bütün bunların bir sonucu olarak da yeryüzündeki canlıların yaşamı tehlikeye girebilir.
Bu araştırmalar halen büyük bir hızla sürmektedir.Bu gün erken davranılmadığı taktirde dengeleri doğa eline alacakdır ki bununda faturası çok ağar olacağıdir.
Bir araştırmacının dediği gibi.Bir zamanlar Kominizim tehlikesi vardı.O yerini teröre bırakti.Onun yerini ise hala güldür güldür gelen Küresel iklim değişikliklerine bırakıyor.
Saygılarla.

2 yorum:

birisinin yeri dedi ki...

Erdil Baba, yazının son paragrafında çok önemli bir hususun altını çizmişsin. Bir zamanlar komünizm tehlikesi vardı, o yerini teröre bıraktı...Gerçekten de, herzaman söylerim, bugün Nazım Hikmet'in artık serbest olması, Nazım Hikmet'in çok sevildiğinden falan değil aslında. Kitlelerimiz kızmasın, öyle düşündürtüldüler, 'herhalde iyi bir adammış N.Hikmet' dediler ve onu sevmeyi bir görev olarak gördüler. Aslında burada değinmek istemediğim çok farklı cereyanlar var meselenin arkasında. Bu arada Co2' den nereye:)

ERDIL dedi ki...

Harikasin üstat beyin firtanasinin getirdikleri...
Anlatim eksik"yazimdan bahs ediyorum".Bir resimle tamamlamaya calisiyorum.Son paragrafla firtinanin sessizligine birakiyorum.
Dip not:Benim yasima ulastigin zaman fikirlerin kodliyarak anlatim devresi basliyor.Yazilarini okudugum zaman
ara ara düsünüyorum.Seni okuyanlarin ne kadar zorlanacagini.
Seni seviyorum üstat her yazini da okuduguma emin ol.Bazi bazi yorum birakiyorum.Milliyet'de blog okuyucusu biraz daha degisik oldugu icin.Belki de farkina varmissindir.
Sevgiler saygilar.