Pazartesi, Kasım 03, 2008

KAMERA ve DÜŞEŞ...


"Gizli çekim yapan bir televizyon ekibiyle Türkiye’deki yetimhaneleri gezen Düşes Sarah Ferguson gördükleri karşısında gözyaşlarını tutamadı. ITN televizyonu muhabiri de “Burası bir yetimhane değil, terk edilmiş çocuk deposuydu” yorumunu yaptı."
"Türkiye’deki yetimhanelere daha önce de gittiğini anlatan ITN muhabiri, Türk hükümetinin yetimhanelerde değişiklik yapacağına söz verdiğini ve gelişmeleri görebilmek için yeniden gittiğini anlattı. Mail on Sunday, ITN muhabirinin “AB’ye girmeye çalışan Türkiye’ye gittik. Bu bağlamda gördüklerimiz çok ürkütücüydü” "K.Milliyet

Şaşırdık mı bu habere ?
Kızdık mı bu habere ?
İlk mi !!!

Kaç defa canlı canlı, araştırmacı gazetecilerin gözler önüne serdiği programları seyretmedik mı ?

Gördük, kızdık, unuttuk...

Tabii yalnız bizde olmuyor. AB ülkelerinde de durum pek farklı değil..

İngiltere'de Jersey adasındaki yetimhane skandalı hala hafızalarda kazılı.İşkenceye tabi tutulan ,tecavüze uğrayan çocuklar.160 üstünde bulunan kafatasları cesetler üzerinde yapılan araştırmalarla, vahşetin ne kadar büyük boyutlara ulaştığı ayrı bir gerçek.

Almanya'da kliselere bağlı yetimhanelerde 1950 den bu yana 500 bin çocuğun seksüel veya işkenceye tabi tutulduğu yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkmamışmıydı...

Eski demirperde ülkeleri veya harp nedeni ile yetimhanelerde büyüyen çocuklardan bahs etmek bile istemiyorum.

Benim ağırıma giden; akademik bir eğitimden sonra iş bulamayan gençlerin olduğu ülkede, neden bu gibi o veya bu nedenlerle yetimhanelere düsmüş bu çocuklarımızı cahil ellere bıraktığimızdır. "Zonguldak'da toprak altında çalışmak için müracaat da ? kadar ünüversite mezunu vardı."

Bumeran gibi o çocuklar bizlerin arasına döndügü zaman duyacağımız pişmanlık fayda vermiyecektir.

Bir Düses'in gelipde gizli kamera ile çektiği gerçeklerin analizini bırakip; ne maksatla kullanacakır diye yorumlamak bence en büyük yanılgı.

Kamera aynı kamera ister bu gerçeği Arena programında görmekle. ITN televizyonun yayınında görmek arasında farkları arıyorsak işte o zaman o çocuklara haksızlık etmiş oluruz.

Çocuklar bu beşerin geleceğidir.

Miliyeti, ırkı, dini, rengi yoktur.
Onlar sadece Çocuktur.

Saygılarla.

Hiç yorum yok: