Salı, Kasım 18, 2008

İLK BEBEKLER !!!


İnsangillerin atası sayılan Homo erectus (Latince’de "dik insan"), soyu tükenmiş insangil türüdür ve modern insanların (Homo sapiens) atası olduğuna inanılır.
Etopya'da bulunan Homo erectus kadınına ait kalça kemiğinden, o devirde yeni doğan bebekler hakkında şaşırtıcı bilgilere ulaşılmışdır.Modern insanın bebeklerine karşın
Homo erectus bebeklerinin doğumdan sonra tutma ve oturma yeteneklerine sahip olduğunu
tahmin etmektedirler.
Ateşi bulması ve onu kendi yararları çerçevesinde kullanması,taştan el aletleri yapması,korunmak için çitler kurması,kendinden çok daha büyük canlı hayvanları avlaması ve bunları 2 milyon sene önce yapması dikkat çekicidir.Ana vatanı Afrika olmasına rağmen bu yeteneklerini önce Asya'ya daha sonrada Avrupaya kadar yaymışdır.
Ateş ve el aletlerinin kullanımı bu günün modern insanına kadar ulaşmış ve kullanılmaktadır.
Bütün bu insani buluşların sahipleri Homo erectus, nasıl yaşardı?Dahası biz modern insanla benzerliği ne kadardı?
Son bulunan bir kadına ait kalça kemiği bu konum hakkında şimdiye kadar bilinmeyenlere ışık tuttu.Vücut yapısı ve doğumla ilgili yeni bilgiler vermektedir.
Bulunan kalça kemiğinin geniş olması,şimdiye kadar yapılan teorileri tamamen değiştirmektedir.Bu durum karşısında doğan bebeklerin beyinlerin bilinen büyüklükden % 30 daha gelişmiş ve büyük olduğudur.
Kalça kemiğinin 1,2 milyon senelik olduğunu,bu yapı içersinde aklı derecesininde yeni devrimlere doğru büyük katkıları olduğu kanısına varmışlardır.Maymun insan olarak adlandırılan bu nesilin bu günkü modern insanın beyni gibi olması artı olarak da dahada büyük olduğudur.

Tabiki bu durumun bazı rizokalarıda beraberinde getirmişdir.Bu büyüklükde beyin bebeğin kafasında daha fazla bir yere ihtiyaç göstermektedir.Buda anne ve bebekde doğum esnasında büyük riziko olmakda hatta ölüm ve sakatlıklara yol açmaktaydı.Zaman içersinde bu durum devrimlerle bu günkü forma ulaşmışdır.
Her ne kadar bu devrimler bu günkü modern insanın doğum esnasında canlılar arasında tek acı çekerek doğum yapan varlık olmasını önliyememiştir.
Bu da anne ve bebek arasında bağlılığı perçinlemiştir.Bu durum Homo erectusda da görülmektedir.Tek farkın o bebeklerin beyinlerinin daha büyük olması,doğumla birlikde gelişmiş bir beyine sahip olması demektirki bu da bebeğin bazı şeyleri yapabilmesi için beyninin gelişmesi beklemek zorunda kalmadığıdır.Bir yerde yeni doğan çocuklar bir çok konumda annelerine ihtiyaç görmeden kendi kendisini idare etmektedir.Bu demek değildir ki doğan çocuğun hemen konuşması veya yürümesi gibi.
Fakat kendi başına oturabilme veya her hangi şeyi tutabilmesi algılaması anneye daha çok serbestlik bırakabildiğini araştırmacı Simpson söylemektedir.
Bu durum göz önüne alındığı zaman, modern insanın doğduğu zaman yabancı yardım olmadığı taktirde yaşama şansının olmadığı buna karşın Homo erectus bebeğinin yaşıyabildiği görülmüşdür.Bu durum şimdiye kadar bilinen bir çok teoriyide ortadan kaldırmıştır.
Şimdiye kadar yapılan araştırmalar tropik klimaya paralel o devirdeki insanın büyük ve zayıf bir yapıya sahip olduğuydu.Bulunan kemikler neticesinde kadınların kısa ve büyük kalçaya sahip oldukları görülmüşdür.Aynı zamanda modern insana nazaran klima Homo erectus'un vücud yapısında bir değişime uğratmamışdır.
İlk insan hakkında bilinen bilgiler Çin'de bir mağrada bulunan bulgulara dayanmakta idi.
Saygılarla.

Hiç yorum yok: