Pazartesi, Şubat 05, 2007

BIRINCI OLMUSUZ !...


Dün Gazeteleri karistirir iken bu yaziyi gördüm.Esasinda Haftaya baslarken yazim Italya'da ki Spor Haberi ile bir yazi olacakti.Sonra vaz gectim.Kopyalayip buraya yapistirdim.O yaziyla kendi kendimi kandirmamak icin. Buyrun belki gözünüz den kacmis olabilecek /olabilen bir yazi.:


Eğitim alarm veriyor



Eğitim açısından OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin durumu:


Eğitimli nüfusu istihdam etmede son sırada

Okul süresi açısından sondan üçüncü

15 yaşındakiler OECD'de 5. derece, Türkiye'dekiler ise 1. seviye bilgi ve beceriye sahip.

Türk Eğitim-Sen'in, eğitim alanında Türkiye ile OECD ülkelerini karşılaştırdığı araştırmaya göre, OECD ülkelerinde kızlar erkeklere göre 0.8 yıl daha fazla eğitim görürken, Türkiye'de erkekler kızlara göre 2.1 yıl daha fazla eğitim alıyor.

OECD ülkelerinin yarısında 3-4 yaşlarındaki çocukların yüzde 70'inden fazlası okula (kreş/ana sınıfı) giderken, Türkiye'de bu oran yüzde 2.6.

Türkiye, okul süresi açısından OECD ülkeleri arasında sondan üçüncü sırada bulunuyor.

OECD ülkelerinde 15 yaş grubundakilerin ortalama yüzde 10.6'sı matematikte hipotezler oluşturmayı, uzmanlık bilgilerinden yararlanmayı, kavramlar kullanmayı içeren 5. seviye bilgi becerilerine sahip.

Bu oran Hollanda'da yüzde 18.2, Belçika'da yüzde 17.5, Finlandiya ve Kore'de yüzde 16.7, Japonya'da yüzde 16.1, İsviçre'de yüzde 14.2 iken, Türkiye'de yüzde 3.1.

Türkiye ve Meksika'da 15 yaşındaki öğrenciler en temel 1. seviye bilgi becerilerini kazanabiliyor. Araştırmaya göre, OECD ülkelerinde yüksek öğretimi bitirenlerin oranı ise Türkiye'nin ortalama 3 katı.

EĞİTİMLİ NÜFUSUN İSTİHDAMI
OECD ülkelerinin bir çoğunda istihdam oranları eğitim düzeyi ile birlikte artıyor. Türkiye, eğitimli nüfusu istihdam etmede son sırada.

Eğitimli nüfusunu istihdam etmede en başarılı ülke yüzde 91 ile İsviçre olurken bu ülkeyi yüzde 87 ile İzlanda, yüzde 80 ile Norveç, yüzde 79 ile Danimarka, yüzde 75 ile Japonya ve Hollanda izliyor. Türkiye'de ise bu oran yüzde 54.

İstihdam oranlarındaki cinsiyet farklılığına bakıldığında; OECD ülkelerinde eğitimin tüm kademelerini tamamlamış olanların istihdam oranı erkeklerde yüzde 82, kızlarda yüzde 63. Türkiye'de ise yüksek öğretimi tamamlayanların istihdam oranı erkeklerde yüzde 78, kızlarda yüzde 26.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, araştırmayla ilgili olarak, ortaya çıkan rakamların, Türkiye'nin eğitim alanında büyük bir yapısal dönüşüm geçirmesi gerekliliğine işaret ettiğini kaydetti. Özcan, şu değerlendirmede bulundu:

''Ülkemizin eğitimde kendisini kanıtlayabilmesi ve AB ülkelerinin düzeyine erişebilmesi için eğitim sistemi baştan aşağı yenilenmelidir. Aksi taktirde Türkiye eğitim alanında son sıraları hiçbir ülkeye kaptırmayacaktır ve uluslararası alanda rekabet edemeyecektir.''
Kaynak Star Gazetesi.
Saygilarla.

3 yorum:

ERDIL dedi ki...

Lehrer kizim.Sana hak vermesem yanlis diyebilsem.Ama yerden göge haklisin.Insan bazi seyleri icinde iken daha da bir baska gözle anliyabiliyor.5.nci sinif imtahani diploma alinacak ilk okul bitiriliyor diye.Sene 56-57 sezonu.
Tarih Dersinden sözlü, Sinif ögretmeni,Misafir Ögretmen,Basögretmen,Analatik ögretmeni.Imtihan süresi 70 dk.Konu
Eti'ler.Acaba o günlerde bize iskencemi yapiyorlardi diye merak ediyorum.Gene düsünüyorum iyi derece ile ilk okul mezununun, bazi konumlarda bu günkü lise mezunlarindan daha fazla bilgi sahibimiydiler.Acaba o zaman siniflarin 25-30 kisi olmasimiydi.Sinifta Derslerinde zayif olan arkadasimiz icin ögretmenimizden utandigimiz icinmiydi.Ögretmenler odesinda konusulanlar arasinda gögüslerini kabarta kabarta benim sinifim diye konusan ögretmenlere mi sahip idik.
Yoksa filanca ögrenci den bahs edilirken acaba acaba Müdür beye rica etsek aile birliginin onayi ile o ögrenciyi filanca sinifa transferinin onayi hakkinda konusulmasimiydi.Anlatilacak cok animiz var anlatmaya kalksak acaba bir hikaye olarak mi dinlenir.Bilemiyorum.
Sevgiler saygilar.

birisinin yeri dedi ki...

Aaah, konu eğitim olunca ne diyeceğimi bilmiyorum. Aslında biliyorum da, nasıl söylenir onu bilmiyorum.
Çok üzücü çok. Herkes bir şeyler yapsa, eğitim seferberliği, kültür devrimi ne bileyim, ama öyle okul yaptırmaktan falan değil.
( o da olacak tabii ki)
Ne bileyim yüksek öğrenimli her yetişkin, bir çocuğu eğitmekten ya da ek bilgi vermekten falan sorumlu falan olsa.
Ücretsiz tabii.
Çok ütopik değil ama bunu yapabilmek için politikacı olmak lazım.
Biz de o da yok.
Ama birilerinin el atması lazım.
Erdil BAba ne yapacaz bilmiyorum?

ERDIL dedi ki...

Baver kardesim.Esasinda yapilacak en önemlisi bundan daha kötü durumlara düsmemesi ilk önce bu durumu muhafaza etmeye calisalim.Bak istatisliklerde sonuncu bile olsak o listenin hala icersindeyiz.Benim korkum böyle giderse o listenin icinde hic olmamak.Gecen hafta oglum diplomasini getirdi.Iftaharla okulu bitirdi hem de 6 ay önce dönem birincisi olmus.Liseyi bitirdikten sonra ünüverste yerine meslek okulunu secti ve 3 sene pratik ve teorik olarak meslek okulunu bitirdi.Meslegi Benzin istasyon pompacisi.Ne komiktir ki Almanya da her kez kendi arabasina benzini kendi doldurur.Peki nasil bir meslek diyeceksin ?.Bu diplomayi alan kisi nerelerde calisabilir.Alim Satis,Cevre ve Doga bölümü,Benzin istasyonlarinin kurumu ve denetlenmesi.Yeni meslek okuluna basliyan ögrencilere pratik egitim.Trafige cikan arabalarin teknik yönden denetleme kontrol bölümlerde calisabilir daha bir cok dallari.Meslegin adi benzin pompacisi.Okulda okudugu Matematik fizik ve kimya bölümlerine söyle bir göz gecirdigim zaman ünüversitelerde okunanlara paralel oldugunu gördüm.Benim aklim ermemisti.Senin eriyormu bir Benzin pompacisi cikmak icin neden bu adamlar ünüverste ayarinda matamatik ögretiyorlar!...
Bu gün bazen bloglarda dolasirken piril piril genclerin sitelerine rastliyorum.Nerdenmi yazdiklari yazilardan isyanlardan.En acisi onlari issizler ordusunda tipki bir sabun kalibi gibi erimesi beni yakiyor.
Kal saglicakla.