Film H.A.E.2006
Bugün 2006 senesi itibari ile Almanya da Radar/lazer sistemi ile kubbenin yapilis tarzini en son teknoloji ile ölcerek üzerinde calismalar yapilmaktadir.Yukarda dedigimiz gibi Gec kalmis antik devrin son harikasi olarak adlandirilmaktadir.Asagida efsanevi olarak bu günlere kadar ulasmis bir cok anlatimlardan bir taneside:)
“Terler Direk”
Ayasofya’nın kuzey batısında, dört köşeli beyaz mermerden oluşan bu direkte yaz ve kış aylarında durmaksızın terleme özelliği dikkat çekiyor. Bu nedenle yüz yıllar boyunca “Terler Direk” adı ile anılıyor. Günümüzde de insan boyu hizasında bronz levhalarla kaplı, ortasında yüzlerce yıldan bu yana, milyonlarca ziyaretçinin parmağını değdirmesi ile genişlemiş kocaman delik büyük ilgi görüyor. Temelinde tılsım olduğuna hem Bizans’ın, hem Osmanlının inandığı bu direğe “Uğurlu Direk”, Ağlayan Direk”, “Terleyen Direk”, “Hızır’ın parmağını soktuğu direk” gibi isimler yakıştırılmış.
Bir dönem Ayasofya Müze Müdürlüğü görevi yapmış olan Sayın Erdem Yücel’in “Ayasofya’nın İslam İnanışları” adlı çalışmasında belirtildiği gibi, bu ilginç konu bilim yönünden incelendiğinde, gözenekli bir taştan yapılan sütun, zemindeki rutubeti kolaylıkla emmekte sonra da dışarıya kusmaktadır. Bu sebeple, hem Hiristiyanlar’ca hem de Müslümanlar’ca bu mermer sütun kutsal olarak tanınıyor. Ayrıca Ya Vedut Sultan’ın yürekler yakan “ahı”nın ateşinden bu sütunun terlediği de anlatılıyor.
Evliya Çelebi’nin belirttiği göre Hz. Muhammed’in tükürüğü ile yapılan harç, Mekke toprağı, zemzem suyu ile burada yapılmış, onun neminden ötürü de sütun sürekli terlemeye başlamış. Kutsal sayılıp ziyaretçilerin dilek için uzun sıralar oluşturduğu delik yanına gelenler sağ baş parmaklarını deliğe sokup merkez noktasından saat ibresi yönünde tam bir tur yapacak şekilde daireyi tamamlama sırasında dileklerini içlerinden geçiriyorlar. Bu sırada baş parmakta nem hissedilirse dileğin tutacağına inanılıyor. Terler Direğin dilek deliği günümüzde öylesine ün kazanmış ki Ayasofya’yı ziyaret eden turist grupları dilekte bulunmadan müzeden ayrılmıyorlar. Ayrıca politik müze özellikli Ayasofya’ya gelen bir çok devlet adamı da “Terler Direk” de dilekte bulunuyor. Fransız Devlet Başkanı Mitterand, Bush, Turgut Özal, Micotakis Yakovas, Şah İsmail, İspanya Kralı Juan Carlos dilekte bulunanlar arasında yer alıyorlar. (İstanbul’u ziyaret eden Kral Carlos, dilek taşında parmağı ıslanırsa dileğin gerçekleşeceğini öğrenince deliğe parmağını sokmadan önce ıslatarak yaptığı hile ile gazetelere konu olmuştu).
Ayasofya ana mekanında Osmanlı Devri eserlerinden kürsüler, müezzin mahfili, gibi bir çok tarihi değer ilgiyle izleniyor.
Çıkış kapısı üzerinde yer alan “Vestibül Mozaği” kompozisyonunda sağda imparator Konstantinus şehrin maketini, solda İmparator Iustinianus Ayasofya’nın maketini Meryem’e sunarken görülüyor (X. yüzyıl sonu). Vestibül tonozunun Bizans’ın ilk devirlerinde mozaik sanatına ışık tutan bezemesi ilgi çekerken gün ışığı görmesi nedeniyle en çok fotoğraflanan yerler arasında bulunuyor. Dış mekanda ise Sultan I. Mahmut Şadırvanı, Sıbyan Mektebi, Ayasofya İmareti, Hünkar Mahfili, sebil, çeşme ve türbeler bulunuyor. Ziyaretçiler Ayasofya gezileri sonrası Ayasofya çeşmesi etrafında oturup yorgunluk molası verirken hatıra eşya reyonundan kart, kitap gibi çeşitli dokumanlar alabiliyorlar.
Kaynak: Internet sayfalarindan alinmistir.
Saygilarla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder