Çarşamba, Eylül 20, 2006

DOSTLUK..

MySpace Layouts


 


Uyku tutmamisti.Yanimda yatan yasli amcanin girtlagindan gelen sesler, gecenin sesizligini bozuyordu.Arada bir sicriyor, yataginda dogruluyor,burusmus ellerinin arasina basini aliyordu.Koridordan sizan isikta, ancak bunlari fark edebiliyordum.


Sonra el yordami ile buldugu bir mendille,gözlerini burnunu siliyordu.Anlasilan agliyordu!.Kimbilir bu hastane kösesinde ne derdi vardi...


Sabah isiklari ile  hayat, hastanede bir telasa dönüsmüstü.Sisman bir


hemsire, ilk önce benim.Sonrada ihtiyar amcanin tansiyonu ölcüp yatagimiz basindaki kayit defterimize isleyerek telasli adimlarla odayi terk etti.Kapinin önünde sabah


kahvaltisini tasiyan güzel bir hastabakici göründü.Yatagimdan dogrularak kalkip kahvalti arabasina yaklastim.Tepsime yiyebildigim cinsten kahvaltiliklari alarak yemek masasina oturdum.Yasli amca yerinden hic kipirdamamisti.Yukarda asili ac kalmasi gerektigini gösteren bir ikaz yazisi da yoktu.Belki kalkamuyor diye düsünerek yardim teklifinde bulundum.Canim istemiyor dedi.Ben onu duymamis gibi yapip, tepsisine herseyden bir parca koyarak masanin karsisina, tepsiyi yerlestirdim.Yanina giderek isterse yememesini ama bana masada eslik etmesini


rica ettim.Yüzüme söyle bir bakti hafif gülümsiyerek karsima oturdu.Ilk on dakika gecen sessizligi, benim gecmis olsun, neyiniz var sorusu ile,  bozmus oldum.Devamli olarak bogazinin sistigini , nefes almakta zorluk cektigini söyledi.Teshis ne konuldugunu sordugumda.Gözleri gene yaslandi bir eliyle tepsisini hafifce öne iterek.Oglumdan ayrilmam lazinmis dedi.Gözlerinden yaslar sicim gibi akmaya baslamisti.Onu öyle aglar görünce benimde icim burkuldu.Derin bir nefes alarak


ben ne yapacagim diyordu; oglumu kime verebilirim, acaba ona benim gibi bakabilirlermi diye mirildaniyordu.Ben büsbütün sasirmistim.Amca dedim biraz bunu bastan anlat ki belki derdine bir care bulabiliriz .O da oglu diye bahs ettigi bir muhabbet kusu varmis, senelerdir onunla tek odali evinde, esini kaybettikten sonra beraber yasiyormus.Her sabah onu ismiyle uyandirir.Ögrendigi 10 -15 kelime ile yasantisina bir sevk katarmis.Bir gün bu cins kuslarin tasidigi bir bakteri onda alerji yapmis nefes alamaz duruma getirmis.Bu konuyu bir mecmuada okumustum.Benim de muhabbet kusum vardi ama biz böyle bir durumla karsilasmamistik.Gün geceye dönerken bizim amcanin halen gözlerinin yasi durmamisti ,oglunun gelecegi onu yiyip bitiriyordu.Dayanamadim bak amca ben bu adresde oturuyorum hastaneden ciktigin zaman bir bana ugra aklin kesecek olursa kusuna ben bakarim.Benim cocuklarinda bir sürü hayvanlari var diye bir teklifte bulundum...


Bir ögle üzeri idi kapi calindi.Baktim kapida bizim o hastane arkadasim.Elinde ise oglu.Kafesin üzerini siki siki kapamisti .Bana yalvarircasina bakarak sen iyi bir insana benziyorsun ne olur ogluma iyi bak dedi.Bende kendisine söz verdim.Ne zaman isterse ziyaret edebilecegini oglusunu görebilecegini söyledim.Yok dedi size alissin o zaten benim kalbimde olacaktir.Diyerek torba icinde yemleri de birakarak yanimizdan ayrildi.


Cok seker bir kus idi, cocuklarin da sevgilisi olmus hele canim demesi, seni cok seviyorum,sabah oldu hadi kalkin kelimeleri ile evin gözdesi olmustu...


Bir aksam telefon uzun uzun caldi.Kimse telefona bakmiyordu, herkez televizyonda ki macera filme dalmislardi.Kalkip telefona baktim ahizenin öteki ucunda bizim yasli amca vardi; oglunun hatirini soruyordu.Bende kendisine cok neseli oldugunu hele cocuklarla neler yaptigini tek tek anlattim.Telefon kafesin hemen yaninda idi.


Mikrofonu ses bütonuna acarak kendisine bir kac söz söylemesini istedim.Bakalim ne yapacakti.Ihtiyar amca ahizeden ona nasilsin oglum diye seslendi.O anda dünyam yikilmisti.O kücük kus sesi duydugu an oldugu yerde biraz titredi sonra kafesinin altina bir tas parcasi gibi düstü.O minik kalbi dostunun sesini duydugu zaman durmustu.Bense oldugum yerde kalakalmis.Diger ucda ise hala ihtiyar amcanin sesi geliyordu.


H.A.E Saygilarla.

Hiç yorum yok: