Pazar, Temmuz 15, 2007

Cebirsel Notasyon...


Satranç, 6. yüzyılda Hindular tarafından oynanmaya başlanmış, oradan dünyaya yayılmıştır.
Bir zeka oyunu; iki kişi tarafından oynan bir oyun.
8 x 8 'lik kare bir tahtada oynanır. Toplam 64 karenin yarısı siyah, yarısı beyaz renklerden oluşur. Taraflar beyaz ve siyah renkli taşları alırlar, her oyuncunun bir seferde bir hamle yapmasıyla oyun gelişir. Oyunun başında beyaz ve siyahların 16 taşı bulunur. Bunlar Şah, vezir, iki kale, iki fil, iki at ve sekiz piyondan oluşur. Oyunun amacı !...
Kansız bir harp oyunu olarak olarak düşünülmüş.Ön cepheyi piyonlar oluşturur.Bazı dillerde onlara asker veya köylü derler.Atlar ise sipahileri temsil eder.Fil'ler ise Hindistanda savaşçi filler olarak görülmüşdür.
Kaleler ise savaş arabalarını temsil etmektedirler.Emirler onun yanında duran danışmanı tarafından yürütülmektedir.Komşu İran'da ise bu oyun çok az farkla işlenmekteydi.650 yıllarında Arapların saldırısına uğrayan İranlılardan oyun arapların eline geçmiş.İlk olarak Şah-mat olarak adlandırılmış."Kral öldü anlamına gelmektedir".
Daha sonraki geçen yüz yılların ardında Afrika,İspanya ve Avrupa'ya ulaşmışdır.O zamanlarda Hintlilerin tek zarla oynadıkları bu oyunda.8 sayısı ınaçları içinde büyük bir yer almışdır.Onlar için tam yaşanmış bir harmoni olarak görülmüşdü.
Peki "Cebirsel Notasyon" yazım; yaşam filozofisi içersinde yer alabilirmi ?
"Yaşam satranç oyununa benzer, çoğu kez Şah dersin, fakat bir kez mat edersin." diyebilirmiyiz.
Saygılarla.

1 yorum:

ERDIL dedi ki...

Yazıyı biraz olsun anladık da.
Yazına yorum yazmanı hiç anlamadık.Santrancımı anlatmak istedin.Onu da anlatamamışsın.Tarihçe o da yarım.
Bu kadar dalgınlık olurmu 1.nci tezkere II.nci tezkere idi bu günki yazın.Düşüne düşüne sonunda bu mu çıktı.Yaşlılık arkasına saklanıp düsüncelerini bu kadar kodlama yazdığını kendin okur kendin anlarsın.Kusuruna bile bakılmaz.
Saygılarla Erdil Baba.