Pazartesi, Temmuz 23, 2007

NOSTALJI /ARSIV'den


Elişi dantellerin koyulduğu, çeyiz mahiyetindeki her türlü şeyi içine alabilecek; ceviz ağacından yapılan oymalı, kapaklı mobilya.

Hayatımız da bu eşya hep bizimle olmuştur. Genç kızlarımızın hayallerinin bir simgesi.

Son seneler de tekrar salonlarımızı süslemeye başlamıştır.

Bir de beş senede karşımıza çıkan sandık vardır ki nedense bu zaman bazen iki seneye kadar kısalabilir.

Tanıdık bir sandık misafir odasından çıkıp, okullarda bazı resmi binalar da karşımıza çıkar.

Vatandaş sıfatını taşıyorsanız. Bir pazar günü onu ziyarete gidersiniz. Kilitli üst kapağın incecik bir aralığından. Ona bir mektup gönderirsiniz.

Matematik de ki bir işareti taşır yazdığınız mektubun içerikliği yada mühür. Bu sizin tekrar ziyaretinize kadar olan zaman içersinde vermiş olduğunuz kararın ne kadar doğru bir işlevde bulunduğunuzu gösterir.

Bir ertesi gün ya sevinir ya da üzülürsünüz.
O sandığı ziyaretiniz, sizlerin ileride neleri değiştirebileceğinizi, pişmanlığınızı, ne kadar haklı olduğunuzu, belki de sizin hayali sükutunuz olacaktır..

O büyülü bir sandıktır.

Senelerce bekledikten sonra tam karşı karşıya geldiğiniz zaman bir anda sizi allak bullak edebilir. Yanlış bir karar vermenize de sebep olur.

Bu sandığın bir özelliği daha vardır. Cinsiyet tanımaz. Eğitimli olup olmadığınıza da bakmaz. Tek istediği kurallarına uygun bir insan olmanız onun için yeterlidir.

Görevi bittiği zaman bir başka senelere diye bir kenara çekilir. Ya da bir yakacak malzemesi vs. olur gider.

Eh herşey yolunda giderse onunla bir kaç ay sonra tekrar karşılaşacağız.

Demek ki önümüzde ki zaman her geçen gün kısalmaya başladı.

O büyülü sandığın bizlere neler vaat ettiğini veya neler verebileceğini iyice düşündükmü?

Yoksa iş isten geçtikten sonra gene senelerce pişmanlıklar içinde mi kalacağız?

Ne dersiniz ?
Saygılarla.

Hiç yorum yok: