Cumartesi, Temmuz 28, 2007

Öyle bir su getiresin ki ...


Kanuni’nin, Mimar Sinan’a, “Öyle bir su getiresin ki, İstanbul’un mahallelerinde çocuklar ve ihtiyarlar testileriyle gelip su doldurabilsinler ve benim devletimin yaşaması için bana dua etsinler”

- ... !

İstanbul’da Alibeyköy Barajı’nın kuraklık sebebiyle sularının çekilmesi, Mimar Sinan’ın Kanuni Sultan Süleyman’ın talimatıyla İstanbul’a daha çok su getirmek amacıyla yaptığı “Mağlova Kemeri”nin tamamen ortaya çıkmasını sağladı.

- ... ?

“Biliyorsunuz, su, İslamiyette en büyük hayrattır. İstanbul’da bini aşkın çeşme yapılmıştır. Dünya tarihinde iki medeniyet vardır ki suya büyük önem vermiştir. Bunlardan biri Romalılar, biri de Osmanlılardır. Biz bunlara bakmadık. Vakıf sularını da tahrip ettik.”

- o o ovv.

Suların çekildiği arazideki kemerin, henüz barajın yapılmadığı 16’ıncı yüzyıldaki görüntüsüne sahip olduğu, “Tarihi yapıda herhangi bir hasar yok” görülmüştür.

- Musluğum ne diyor bu işe. tıs, tıss.

Erken Bizans döneminden beri işleyen İstanbul’un su şebekesi, Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yenilettirilerek, 20 yüzyıla kadar ilave işlemlerle genişlettirildi. Sinan, Kanuni döneminde bu sistemi muazzam mali olanaklarla ve mimarlar kadrosuyla yeniledi.

İstanbul’a su getiren 3 ana şebekeden biri olan Kırkçeşme suları da, Belgrad ormanları ve Kemerburgaz’dan çeşitli bentlerle desteklenerek Eyüp üzerinden Eğrikapı maksenine getirildi ve İstanbul yarımadasını besledi. Bu sistemin Bent, Uzun, Güzelce, Müderris köyü ve Mağlova kemeri ile baş havuzunu Mimar Sinan yaptı.

Mağlova Kemeri mekandan soyutlanmış yapısal iskeletiyle sadece kemer mimarisinin değil, yapısal kuruluşun yeryüzündeki en iyi örneklerinden kabul ediliyor.

Mimar Sinan tarafından 1554-1562 yılları arasında 35 metre yüksekliği ve 257 metre boyuyla Alibey deresi vadisi üzerinde yapılan Mağlova Kemeri, işlevsel bir yapı alanına Mimar Sinan’ın dehasını nasıl aktardığının somut bir örneğini oluşturuyor.

- Yorum :
- Cok yaşa padişahım...
Saygılarla.

Hiç yorum yok: