Çarşamba, Nisan 16, 2008

8 YAŞINDA KIZ ÇOCUĞU OLMAK.



8 yaş bir kız çocuğu için ne demektir?
Okul sıraları ile tanıştığının yıl dönemi diyelim...
Arkadaşları ile seksek oynıyabileceği,resimlerine baktığı kitapları yeni öğrendiği hazla okumaya çalışmasımı?
Torunlarım bile o devreyi atlatılı yıllar geçti.
8 yaşda ki bir kız çocuğunu anlatabilmekde zorluk çekiyorum...
Şimdi yazacağım; hikaye demek istiyorum."Masalın kücük kardeşi".
Yaşanmış gerçek olmasına rağmen, elimle, beynim arası mücadele ediyorum.
Kitaplardan tanıdığımız 1001 gece masallarının geçtiği bir ülke...
Şeyhliklerin,sultanlarin,kralların idare ettiği ülkelerden bir tanesi.
Kanunlarını şeriat kanunu diye adlandırmışlar.
Yaşama hakkı olan her canlının bu kanunlarla bazi katagorilerin kılıflara uydurulduğu sistem.
Şeriat diye ansiklopedilere baktığımız da,lugatlarda açıklanması,koca koca profesörlerinin anlatımına hiç mı hiç benzemiyen sistem.
Onun adı Nojoud Nasser daha 8 yaşında.Şirinmi şirin bir kız çocuğu.
Hani yukarda sormuşdum, o yaşta bir çocuğun duyguları yaşam tarzı ne olur diye...
Biraz size Nojoud Nasser'i anlatayım o Jemen'de yaşıyan bir ailenin çocuğu; alnının ortasına kadar çekilmiş siyah bir örtü ile kapalı, incecik kolları o örtünün arasında sıkışmış çaresizce kala kalmış.İnaçlar vecibince o kapanmaya mahkum edilmiş.Şeriat öyle emreder denmiş, kabullenmiş.
Zaten ona soran kim.Ona daha başka şeyler de sorulmamış.
Evinin kapısı çalınmış bir gün, bir amca ziyaretine gelmiş 30 yaşını geçmiş Tortür adlı bir amca ,babası ile konuşmuş sonra el sıkılmış.
Meğer o el sıkışma onun kaderi olduğunu nerden bilseymiş.
Amca istemiş baba da ona eş olarak vermiş.
Hepsi o kadar basit.
Her ne kadar o ülkede ki şeriat eşin 15 yaşında olması gerektiğini ve kendisine sorulması gerektiğini söylesede.
Derdini anlatacak bir imkanı olmadığı için sadece teselliden ötürü geçmezmiş.
8 yaşında o kücük kız artık babası olabilecek adamın karısı olmuş.
Onun çığlıklarını kimse duymazmış.Gün be gün, saat be saat cinsel tecavüz ile tanışmış.
O minicik kız resmen bir erkeğin iğrenç arzularının aleti olmuş.
Nefes almak için bahçeye çıktığım zaman bile kolumdan tutup yatak odasına sürükliyerek götürüyor önce dövüyor sonra.... ......diye anlatıyormuş.
Ona ne ailesi ne de dışardan bir kişi el uzatabiliyormuş.
Nojoud Nasser gibi o kadar çok olaylar varmış ki artık normal olarak karşılanıyormuş.
Artık o kocasının mali ona ne bir kanun ne de bir şeyh yardım edebileceğini yüzüne haykırıyorlarmış.
Tek başına şikayetçi olamıyacağı için, ona ailesı veya bir kişinin yardım etmesi gerekiyormuş. Şeriat korkusu ile kimse yanaşmıyor.Git kendi işini kendin gör diyorlarmış.
8 yaşında çocuk neler yapar diye sormuşdum.
Ama hiç birimiz onun; öyle bir ülkede, böye bir şey yapabileceğini tahmin edemezdik.
Evet ; Yalnız bırakılmış o kız çocuğu, her şeyi göze alarak evinden kaçarak, o ülkenin baş şehri olan Sana'da mahkemeye baş vurmuş.
Bir ilk yaşanmış o ülkede mahkeme ilk defa o açıklı yaşantıyı dinlemek lütfunda bulunmuş.Sonunda dayanamayıp bu evliliğin geçerli olmamasına karar vermiş.
Kocası olan kişiyi de cezalandırmışlar."250 US dolar para cezası."
Bu karar ortalığı karıştırmış.
Nasıl olurda böyle mahrem sayılan bir şey, mahkemeye taşınır.
Şeriata karşı bir ayaklanma gibi görülmeye başlamış.
Koskoca ülkede ilk olarak 8 yaşında bir çocuk şeriatı karşısına almış.
Bu günlük Nojoud Nasser amcasına teslim edilmiş onun koruması altında.
Dünya çocukları koruma kurumları her ne kadar şeriat adı altında yaşıyan çocukların
durumları hakkında bilgi sahibi olamalarına rağmen karanlıkda kalan rakkamların çok daha korkunç olduğunu söylemektedirler.
Her ne kadar son 3 sene içersinde evlilik yaşı 10 ile 14 arası olmasına rağmen.Hodeidah ve Hadramout bölgelerinde 8 yaş olarak devam etmektedir.
Women’s National Committee (WNC)"Internasyonal Kadın Komitesi" 18 yaş için parlamentoya müracaat da red edilmişdir.
Gelelim Nojoud Nasser'in kocasına alınan bu kararı proteste etmekde olup.Nasıl evli bir kadının kocasına karşı böyle bir dava açabilir.Benim şeriat olarak hakkım eğer belirlenen yaşa kadar cinsel ilişki yasaklasa dahi.Bu evi terk etmeye hakkı olmadığını söylemektedir.Kocasının bu hakkının elinden alınması ile bir kanun olmaması, bir yüksek mahkemeye taşınmaya yol açabilmektedir.
Nojoud Nasser her ne kadar şu an kurtulmuş olmasına rağmen.Hayatı tehlikeyi atlatmış sayılmaz.Her an bir töre cinayeti ile hayatını kaybedebilir.
Geçen sene şeriat ve töre kanunları ile 400 kız çocuğu hayatını kaybetmişdir.Tabii bu bilinen rakkamlar.Karanlık da kalanlar sayının çok daha fazla olduğunu söylemektedir.
Nojoud Nasser'in böyle bir sonuçla hayatını kaybetmemesi için.Dünya çocuk organizazyonu onun Dar-al-Rahama getirilerek.Yeni bir yaşama başlaması için çalışmaktadır.
Nojoud Nasser'in ailesi ve eşinin ailesi ölümüne karar vermiş bulunmakda olup ilk fırsatda yerine getireleceğini söylemektedirler.Bu durum onların şereflerini yerle bir ettiği inancındadırlar.
Yaşam ile ölüm arasında daha 8 yaşında olan bir çocuğa sorulduğunda."Ben sadece şereflice bir yaşam sürmek istiyorum." demektedir.
Neden bu yazı diye soracak olursanız.
Laik Hukuk devletinin faydalarının nasıl bir yaşam sunduğunun bilincinde olamamız gerektiğini bunuda ne pahasına olursa olsun muhafaza etmemiz gerektiğini söylemek istedim.
Kalın sağlıcakla.
Saygılarla.

4 yorum:

KUGUU dedi ki...

Tuylerimden diken diken oldum
8 yasinda... hepitopu 8 sadece.
hos 14 15 17 olsa da farketmez ama bu insanlik dIsI, vahset.

Gecen yaz izledigim bir film beni cok etkilemisti, ona benziyor bu da: Afganistanda geciyordu ve oda gercek hikayeydi , adi neydi birden hatirlayamadm, yazarim aklima gelince Erdil Bey. Siz bu hikayeye nereden ulastiniz acaba??

ERDIL dedi ki...

Kugu kizim "Yemen Times" gazetesinde bir baska konu ile ilgili yazi vardi.Onun icersinde bu konu haber yapilmis oradan ulasdim.
Bizim gazetelerimizde daha sonra bu habere sadece 8 yasinda bir kizin mahkeme karari ile nasil bosandigi hakkinda kisaca haber gectiler.Konuda adini yazdigim kurumlarda incelememle baska boyutlarda oldugunu gördüm.
Yazi esasinda bazi kavramlari nasil algilanip kullanabildigi amacini tasiyordu.
Seyrettiginiz filim cok daha evvel belgesel olarak kizil hac ve orada yasiyan batili bir kadini isvecli doktor arasindaki ücgeni anlatiyordu.
Saygilar-Sevgiler.

etki alanı dedi ki...

Ben, 22 yaşındaki kızıma kıyamazken,8 yaşındaki bir kız çocuğunun başına gelenler içimi nasıl acıttı anlatamam...
Ama o yaşında ve o ortama rağmen cesareti karşısında eğiliyorum...
Onu sahiplenmeyi nasıl isterim...
Zavallı çocuğum..
Hikayesini tam okumak isterdim..Kimbilir ne çok ders alınır...
Sizin bu yönünüzü çok seviyorum Erdil bey,çok araştırıyor,duyarlı ve bilgilendirici başlıklara el atıyorsunuz.....Konulardaki cömertliğiniz etki tepki yaratıyor..
Sağlıkla kalın..
TüTü

ERDIL dedi ki...

Sayin Tütü esasinda ben sizler gibi duyarli arkadaslara sahip oldugum icin sansliyim.Hic olmazsa bu ortamda bir seyleri paylasabiliyoruz.Keske Türkcem daha kuvvetli olabilseydi de imla ve daha fazla vurgulayabilseydim.
Ne yazik ki Türkce olarak ilk okul 5 düzeyinde okuyabildim.Sizlerin sayesinde ilerlete bilmege calisiyorum.
Bizlerin gelecegi olan cocuklarimizin
Dünyanin neresinde olurlarsa olsun
haklarini savunmak zorundayiz.O cocuklar bizlerin gelecegini belirleyecegi bir gercekdir.
Saygilar-Sevgiler.