Perşembe, Nisan 10, 2008

Rüzgar gibi geçti...


Başlığa baktığınız zaman unutulmazların arasında yer alan Roman/Film'den bahs etmiyeceğim.
300 Kilometre bir gecede.Ortalama uçuş sürrati 50 km/h.Rüzgarı en iyi şekilde kullanabilen göçmen kelebeklerden bahs edeceğim.Rüzgarı enerjilerine ortak yaparak yön tayin sistemlerini en yüksek derecede kullanabilen kelebekler.
İç güdülerini pusula gibi kullanabiliyorlar.
Bu şekilde popülasyon yerini bulabiliyorlar.Yanılmaları ise onların ölümü ile sonuçlanıyor.
Şimdiye kadar böcek dünyasında onları gündüzleri yere yakın olarak uçucular diye tanırdık.
Zoologların yapmış oldukları araştırmalar.Bu göçmen Kelebek ailesinin geceleri çok yükseklere çıkarak tıpkı göçmen kuşların yön bulma yeteneğine sahip olduklarını tesbit etmişlerdir.
Radar teknolojisinin yüksek düzeye ulaşması ile araştırmacılar.Bu uçucuları çok daha iyi inceleme imkanlarına ulaşabilmişlerdir.
Yolculağa başlamadan önce Rüzgarın gidecekleri istikamet de esmesini beklemektedirler.
İstenilen oluştuğu taktirde; uçuş istikametine rüzgarı da arkalarına alarak. yükselerek alçalarak sürratlerini artırmaktadırlar.Rüzgarın yön değiştirmesi ile uçuşlarını hemen durdurarak.Yeni bir oluşum olana kadar beklemeye geçmektedirler.
Yapılan bu araştırmalar yalnız göçmen kelebeklerde olmayıp.Gittikçe diğer böçeklerde uygulanmaya başladığı tesbit edilmişdir.
Bu durumda kendi alanlardaki yaşıyan böçeklerin aynı sistemle diğer alanlara yayılması eko sistemine verdiği zararın çok büyük dengesizliğe neden olabileceği görüşündedirler.
Bu durum küresel iklim değişikliğinde büyük rol oynadığıda bir gerçekdir...
Neden bu yazıyı yazmak ihtiyacını duyduğumu soracak olursanız.
Devamlı olarak bizleri bekliyen iklim değişikliğini anlatırken ilerde insanlar göç etmek zorunda kalacaklarından bahs ediyorduk.
Eğer dikkatle incelecek olursak bu göçlerin her zaman böcek dünyası ile başladığı görülmüşdür.
Bu gün Dünya Bankası verilerinde de görüleceği gibi.
Doğadaki dengesizlikler birazda bizlerin yanlış atılımları ile hızlandırılmaktadır.
Bu gün Globaleşme adı altında olan ülkelerin bio enerjiyi abartarak kullanması ile
"Çin gibi" ekim alanlarının gittikçe kücülmesi bunun neticesi ile insanların açlık sınırlarına düşmesine neden olduğu bir gerçekdir.Bu gün bir çok ülkede gıda maddeleri o kadar yükselmişdirki halk aç kalmaktadır.
Endüstri ülkeleride bu durumdan faydalanarak gıda maddelerini en yüksek düzeyde tuttuklarıda bir başka gerçekdir.Her ne kadar kağıtda önümüzdeki yılda artışın olmayacağı konusunda "kağıtda" garanti vermelerine karşın.Bu durumun daha da vahim boyutlara ulaşacağı söylenmektedir.
Bu gün (G-8) lerin açlık sınırında olan ülkelere gen teknikle değişime uğrayan tarım ürünleri yardımda bulunmalarıda bazı ? işaretlerinide yanında getirmektedir.
Bu gün kurtarıcı gibi gösterilen bio yakıtı arabamıza kullanırken bu nedenle kaç kişinn açlıkdan öldüğünüde unutmamız gerekecekdir.
Eğer bu gün olarak ele alıcak olursak.
İnternet kanallarından açlıkla karşı karşıya kalmış ülkeleri sokaklara dökülmüş olarak görebiliriz.Afrika ülkeleri,Endenozya,Haiti gibi.
Saygılarla.

Hiç yorum yok: