Perşembe, Kasım 23, 2006

KOKULARIN ALGISI...



Bu gün duyularimizin "Burnumuz kanali" ile olan bir yönünü incelemeye kalktigimiz zaman;Marcel Proust der ki: “Nesnelerin kokusu ve tadi bizlere birseyleri hatirlatmak üzere hazir bekler...anilarin devasa binasi”. Tek bir koku veya sesin geçmiteki bir çok aniyi bugüne tasimasi bilindik bir olaydir. Britanyali arastirmacilarin basini çektigi sinir bilimci bir küme bu olaya bir açiklama getirdi.
Arastirmacilar belirli bir olay ile ilgili anilarin beynin duyusal merkezlerine tasitildigini, ancak bu anilarin yerlerine ait kayitlarin ise hipokampüs diye adlandirilan bölgede siralandigini iddia etmektedirler. Böylece bir duyunun bir aniyi çagirmasi, diger duyulari canlandiran diger anilari da tetikler.
Bu,daha önceleri anilarin geri getirilmesi konusundaki bir çalismaya önderlik etmis olan Jay Gottried’a (Londra Üniversitesi Sinirbilim Görüntüleme Labrotuvari) göre asina oldugumuz bir sarkinin veya eski sevgilinin parfümünün, geçmisin detayli bir resmini neden olusturdugunu açiklayabilir.
Ve ekliyor “Bu bizim hafiza dizgemizin güzelligi”. “Düsünün , kumsalda güzel bir gün. Günes denizin kokusu, daha önce birlikte oldugunuz arkadaslariniz, yudumladiginiz bira... Bunlardan herhangi bir tanesi hikayenin bütün anilarini canlandirabilir.”
Gottfried’in takimi bu açiklamaya, deneklere herbiri ilgisiz bir kokuyla çiftlenmis resimleri göstererek vardilar. Deneklerden her resim-koku çifti arasinda bir baglanti kurmalari istendi. Örnegin,bir ördek resmi ile gül kokusunun eslendigi durumda denekler, gül bahçesi içinde dolasan bir ördek düsünümüs olabilirler. Sonrasinda denekler yine ayni resimlere, kokular yokken ve arada yeni resimlere göz atarak baktilar. Eylem sirasinda arastirmacilar deneklerin beyin hareketlerini kaydetti. Asina olunan resimlerin hem hipokampüsü hem de koku duyusu ile ilgili piriform kabuk bölgesini aktive ettigi görüldü. Yeni resimlerin ise yukaridakine benzer bir etkisi olmadigini arastirmacilar Neuron dergisinde açikladilar. Çalismada görsel uyaranlarin da daha önceleri karsilasilmis kokularla ilgili beyin bölgelerini hareketlendirebilecegi gösterilmistir. Aslinda hersey öteki türlü mü oluyor ? Sonuç itibariyle koku, hatirda tutmayi en çok tesvik eden duyu olarak uzun zamandir ‘hafiza duyusu’ diye anilmaktadir.
Arastirmacilar direk olarak bu sorunun cevabini aramis olmalarina ragmen, Gottfreid: “Ama koku hafizasi unutmaya karsi en dayaniklisi” diyor. Önceki çalismalarda görme ile ilgili anilarin günler, hatta saatler içinde kaybolmasina ragmen, koku yoluyla hatirlamanin bir yil kadar bile bozulmadigini ortaya konulmustur.
Gottfried hipokampüsün yönetici rolünü terk ettigi durumlarda dahi koku kökenli hatiralarin kalici olabilecegini düsünüyor. Hipokampüsü zarar görmüs hastalar yakin geçmislerine kadar uzayabilen hafiza kaybina ugrayabilmelerine ragmen, çocukluklarindan kalma kokulari ise hatirlayabilmektedirler.
Fakat konunun uzmanlari halen burnumuzun anilarimiz üzerinde niye böyle bir etkisi oldugunu bilmiyorlar. Halamizin yaptigi kekin kokusunun bizi nasil çocuklugumuza götürdügü gibi siki iliskilendirmeleri beynimiz tam olarak nasil yapiyor ? Gottfried bu soruyu söyle cevapliyor: “Eger bu soruya bir cevabiniz varsa Nobel Ödülüne bakiyorsunuz demektir.” Evet dostlarim yasaminiz boyunca ilerde geriye dönük hatiralari tekrar yasamak isterseniz.Güzel kokularin bulundugu yerlerin kiymetini bilin.Bununda doganin güzellikleri olacagini hatirlatma,onlari elimizden geldigi kadar korumaya itimam göstermemizi yazmam sacma olur sanirim.Gözlerinizi kapayin cevrenizi koklayin bakalim sizlere hangi anilarinizi cagiristiracak.Bu satirlari yazarken kücükken mahallemizdeki bir Teyze aklima geldi.Onlara ziyarete gittigimiz zaman sarilir ve derin derin koklardi.Simdi onu cok daha iyi anliyorum.Bizler onun belleginde her zaman kalacak birer aniydik.
Saygilarla.

Hiç yorum yok: