Cuma, Aralık 15, 2006

BEBEKLERIN ULUSU YOK...


İki hafta kaldı 2007 senesine hoş geldin demeye.Milatla başlıyıp geçen 2000 bin küsur sene.Bu zaman içersinde çok şey değişti teknoloji belki de insanlık adı altında yapılan bir çok yenilikler.Tarih kitaplarında okuduğumuz vahşet olarak gördügümüz lanet le andığımız batıl inançlar.Peki bu gün hala süre gelenlerden haberiniz varmiydi.Söyle UNICEF'in raporlarına baktığımız zaman karşımıza çıkan gerçekler.

Hindistan'da son 20 yılda 10 milyon kız bebeğin ebeveynleri tarafından doğmadan önce ya da doğduktan hemen sonra öldürüldüğü ortaya çıktı.
Kadın ve Çocuk Gelişimi Bakanı Renuka Chowdhury, bunun 'ulusal bir kriz' olduğunu belirterek, "Bunlar şoke edici rakamlar ve bana sorarsanız ulusal bir krizin içindeyiz" dedi.

Bakan, bazı eyaletlerde yeni doğan kızların, burun deliklerine ve ağızlarına kum ve tütün suyu dökülerek öldürüldüğünü söyledi.

BM Çocuk Fonu'nun (UNICEF) bu hafta yayımlanan '2007 Dünya Çocuklarının Durumu' adlı raporunda, Hindistan'da çocuğun cinsiyetinin belirlendiği testten sonra kız ceninlerinin önemli bölümünün kürtajla alındığı belirtilmişti.

Raporda, Hindistan'da kadına karşı ayrımcılık yüzünden günde ortalama 7 bin kız
çocuğunun dünyaya gelme şansını yitirdiği ifade edilmişti.
Çin'de komünistlerin iktidarı ele geçirdikleri günden beri yaptıkları din karşıtı propagandalar ve dinin yaşanmasına karşı aldıkları katı tedbirler Çin halkını maddi ve manevi alanda büyük bir çöküşe sürüklemiştir. İnsanların hayvan sürüleri gibi görüldüğü, vahşetin son derece olağan karşılandığı bir ortam. Bu benzerliklerden birisi de kız çocuğu sahibi olanların, toplum içinde kız çocuklarının itibar görmediği düşüncesi ile çocuklarını kendi elleri ile öldürmeleridir. Kuran'da cahiliye toplumunun bir özelliği olarak anlatılan ve şiddetle kınanan bu vahşi uygulama, bugün Allah inancından uzak yaşayan Çin toplumu içerisinde oldukça yaygındır.
Zorunlu aile planlaması uygulamaları, Çin'in din dışı gelenekleri ile birleşince pek çok ailenin yeni doğan kız çocuklarını kendi elleri ile öldürmelerine neden olmaktadır. Kanunlara göre tek çocuk sahibi olma hakkı olan Çinli aileler, ilk çocukları eğer kız olursa çoğu zaman bu çocuğu ölüme terk etmektedirler. Çünkü Çin geleneklerine göre erkek çocuk daha değerli görülmektedir ve ilk çocukları kız olursa erkek çocuk edinme imkanlarını tamamen kaybedecek olan aileler bunu engellemek için kızlarını öldürmektedirler. Çin'de bu nedenle her yıl 1 milyona yakın kız çocuğunun ölüme terk edildiği tahmin edilmektedir.
Belki bir gün huzur dolu günler gelecektir.Kız Erkek ayrımı yapılmadan bebekler doğacaktir.O günlerin çok yakın olduğuna da inanmıyorum.Niyemi derseniz daha bu gün bile yapılan dizilerin içerikliğin de bu gibi resimler sergilenmiyormu.Halen kırsal kesimlerde bir oğlan çocuğu için kadınlarımız açlık sınırında dahi olsalar kaçar çocuk sahibi olmuyorlarmi.Belki oradakiler gibi öldürülmüyorlar.Çoğu yerlerde keşke ölseydik diyecekleri oluyor.Berdeller,Töreler,koltuğumuza oturup da seyretmiyormuyuz.
Afedersiniz sene kaç!.....
Bu yazı burada bitmedi bu hakikatlerin bardaktaki bir damlası.Eğer bir gün Erkekler günü ilan edilirse iste o zaman eşitliğe inanıcağım.
Saygılarla.

Bebeklerin Ulusu Yok

İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Başlarını tutuşları aynı
Bakarken gözlerinde aynı merak
Ağlarken aynı seslerin tonu

Bebekler çiçeği insanlığımızın
Güllerin en hası, en goncası
Sarışın bir ışık parçası kimi
Kimi kapkara üzüm tanesi

Babalar çıkarmayın onları akıldan
Analar koruyun bebeklerinizi
Susturun susturun söyletmeyin
Savaştan yıkımdan söz ederse biri

Bırakalım sevdayla büyüsünler
Serpilip gelişsinler fidan gibi
Senin benim hiç kimsenin değil
Bütün bir yeryüzünündür onlar
Bütün insanlığın gözbebeği

lk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Bebekler, çiçeği insanlığımızın
Ve geleceğimizin biricik umudu...

Ataol Behramoğlu

Hiç yorum yok: