Pazar, Aralık 17, 2006

PAZAR'IN SOHBETI...


İNSAN DÜŞÜNDÜGÜ ZAMAN :

Dünyanın dört bir yanı saymakla bitirilemeyecek güzelliklerle doludur. Ancak birçok insan bu güzelliklerin farkında bile değildir. Kendi dertlerine, sıkıntılarına gömülmüş, bunların ağırlığından etraflarında olup biten sevinç duyulacak, keyif alınacak olayları, güzellikleri göremeyecek hale gelmişlerdir. Kendilerine sorsanız; büyük bir "yaşam kavgası" verdiklerinden bahsederler. Hayatı hep "zorluk ve mücadele ortamı" gibi ifadelerle tanımlarlar. Bu hayattan bıktıklarını, yorulduklarını her fırsatta dile getirirler. Oysa gerçekte dünya hayatı, söz konusu kişilerin tanımladıkları ve yaşadıkları şekilde olmak zorunda değildir. Elbette dünya hayatı pek çok eksiklikle, insanlar da pek çok acizlikle birlikte yaratılmıştır. Ama bu eksiklikler ve acizliklere rağmen huzurlu olmanın yolu "yaşam kavgası vermek" diye. Dünya hayatında daha görmeye calisacagimiz.Izliyecegimiz.Örnek alacagimiz o kadar cok sey varki.Yasami tam anlami ile izlemekle gerçek anlamda kim bilir nelerden zevk alabiliriz, ancak bu şekilde güzelliklerin değeri tam olarak anlaşılabilir.

KARINCA OTELLERİ

Bazı bitkilerde biyoloji dilinde "domatia" adı verilen derin oyuklar vardır. Bu oyuklar karınca kolonileri için korunaklı bir sığınaktır. Ayrıca bu sığınaklarda karıncaların kolayca bitkinin içine girip çıkmalarını sağlayan delikler ya da dokulardan oluşan ince perdeler de bulunmaktadır. Bu bölmelerde tek fonksiyonu karıncaları beslemek olan ve karıncalar tarafından toplanıp yenmesi için bitkinin özel olarak ürettiği besin oluşur.* Kısacası karıncalar, kendileri için hazırlamış olduğu bu özenli yer içerisinde, neredeyse insanların lüks otellerde rahat edebileceği kadar rahat etmektedirler.
*Bert Hölldobler-Edrward O. Wilson, The Ants, Harvard University Press, 1990, s.522-523

Sürekli Su Kaybeden Akçaağaçlar Neden Kurumaz

Erişkin bir akçaağaç sıcak bir yaz gününün öğleden sonrasında her saat için, tek başına yaklaşık olarak 265 litre su kaybeder. Ancak bitkilerde bulunan kusursuz kök sistemi sayesinde buharlaşan suyun her damlası anında yenilenir. Köklerin topraktaki suyu emmeleri adeta bir sondajlama tekniğini andırır. Kök uçları, topraktaki suyu bulana kadar toprağın derinliklerini aramaya devam ederler. Su köke, öncelikle dış zarından ve kılcal hücrelerden girer. Hücre içinden ve hücre kabuklarından gövde dokusuna geçer. Buradan da bitkinin her bölümüne dağıtılır. Böylesine küçük bir alana sığdırılmış olan bir teknoloji.


Her Dakika Üretilen 200 milyon Hücre Nasıl Denetleniyor?

İnsan vücudunu oluşturan dokular sürekli yenilenir. Bunu sağlamak için vücutta her dakika 200 milyon hücre doğar ve ölmüş hücrelerle yer değiştirir. Bu mükemmel olayın denetimi ise, troksin denilen tek bir hormona verilmiştir.
Troksin hormonu bedeni denetler, ömrünü tamamlayan hücreleri belirler ve buna göre yeni bir üretim yapılması emrini ilgili birimlere iletir. Bedenin yenilenmesi asıl olarak bu hormonun faaliyetine bağlıdır. Eğer troksin hormonu, eksilen hücrelerin sayısını hesaplayamasa ve ihtiyaçtan daha fazla veya daha az üretim yapsa, bedende oldukça karmaşık bir durum oluşur. Hücreler yeterli sayıda yenilenmediği için dış görünümde yaşlanma meydana gelirken, organlar işlevini yapamayacak hale gelecektir. Fazla üretim sonucunda ise, kontrolsüz büyüyen organlar ve oluşan tümörler, kısa sürede ölüme sebebiyet verebilir. Ancak bunların hiçbiri gerçekleşmez ve insan, vücudundaki kusursuz organizasyon sonucu sağlıklı bir yaşam sürer.
Kalın sağlıcakla Pazar'ın tadını cıkarın.

Saygılarla.

Hiç yorum yok: