Cumartesi, Haziran 10, 2006

HEYBE..

Elime sihirli bir deynek gecti.Deynekle bir gün icersinde her dilegi yerine getirebiliyordum.
Hayvanlarida cok severim deynegi onlara adayim diyerek Hayvanat Bahcesinin yolunu tuttum.
Ilk kafeste Maymunu gördüm; Sordum ;) Bak burada o kadar hayvan var olcünle güzelliginle memnunmusun ? "Ben mi ? Elbette herseyim tamam,Ben de onlar gibi dort ayaga sahibimYüzümü begenmekteyim.Fakat Ayi kardesin yerinde olsam,Hic resmimi cektirmek istemezdim."Bu sözleri duyduktan sonra Ayi ya yanastim nedersin buna? Fakat ne gezer basladi güzelliklerini anlatmaya saatlerce,ben baska sey beklerken; sonra Fil'e dönerek onun biraz kuyrugunu uzatmak lazim,kulaklari da kisalsa fena olmaz.Eh söz hakki filindi.O akilli uslu hayvan basladimi sana kendini övmeye!... Fakat dedi, hele su sisman Balina hanim varya...
Baktim yerde karinca bakiyor bana kendini dev gibi gördügünü söyledi.Peynir kurdu ise onun icin cüce.Bu is böyle yürümiyecek, Sihirli deynegi buldugum yere sessizce birakip evin yolunu tuttum.Yolda bi dostu gördüm anlattim basima geleni oda bana bir yorum yapti.;)
Hepsi kendini begenmis,hepsi baskasina amansiz... Iclerinde en delisi insan ogluydu :
biz ki, baskalarinda pireyi deve yapariz, kendimizde deveyi pire.Baskalarin da günah arariz evire cevire, kendi ayibimiz basimizin taci. Bize bir HEYBE dokumus büyük dokumaci :
öndeki göze baskalarinin kusurlarini koruz, arkadaki kendi kusurlarimiza mahsus. Sonra yüzüme bakti gülerek : Bende La Fontaine'nin masallarini okudum. dedi .Ha dostumu mu merak etniz sizde tanirsiniz, o bizim Nazim H.Ran yorumu bana yapan.Benden bu kadar; Basima gelenden kissa ise yorumlarinizla sizden.

Benim sevgili dostlarim.

Hiç yorum yok: