Cumartesi, Haziran 24, 2006

SENI TANIMAYA CALISIYORDUM...

Kirmizi renkler Berlin duvari
Dünkü yazima kaldigim yerden devam etmek istiyorum.Daha dogrusu o günlerin Almanya'sini anlatmaya calisacagim:) Kitaplardan biraz olsun biliyorduk.Berlin tamamen bonbalanmis artik
Bati ve Dogu arasinda soguk harp baslamisti.Bu da karsilikli olarak her iki tarafta kendini gösterip, yeni bir Berlin yaratama savasiydi.Tabii bu yanliz propaganda dan ileri gitmedigini geldigim zaman gördüm.Bombalardan kurtulmus veya az hasar görmüs evler tamir görmüs, ve arsitektürü olmiyan bir sehircilik ortaya cikmisti.Size ilk ev kiralamami anlatayim.Evlerden sorumlu bir kisi bana adres ve evin anahtarini teslim ederek.Gidin bakin begenirseniz.Sizinle anlasabiliriz dedi.O zamanlar ev bulmak bir meseleydi.Bu isin icinde bir is oldugu ap acik ortadaydi.Tam cikarken evin mobilyali oldugu eski kiracinin vefat ettigi icin istedigimiz mobilyalari da alabilecegimizi söyledi.Evin kapisini actigim zaman herseyin neden bu kadar kolay oldugu meydana cikti.Ev bir cöp deposu gibiydi.Sakin yanlis anlamayin ? Esyalar kullanilabilecek bazi esyalarin ise hala ambalasinda oldugunu gördük.Anlamadigim tek sey gida maddeleri konserveler yakacak ve giyecekler bir odanin tavanina kadar doluydu yiyecek konservelerin tarihleri seneleri gösteriyordu.Kapiyi kapatip.Ev bürosunun yolunu tutttum.
Yetkili biraz mahcub bakin dedi eger esyalari gönderecegimiz kamyona yükler evide oturalacak bir duruma getirdigimiz zaman 3 aylik kiradan feragat edeceklerini söyledir.Baska care yoktu evi tuttuk.1,5 oda bir de mutfak hepsi bu.Yanlis anlamadiniz hepsi bu.Evin icinde ne kadar aradimsa tuvaletle banyoyu bir türlü bulamadim!..Tekrar evin bürosuna görevli olan memura
binbir özürle elime bir anahtar sikistirdi.Bu ne diye sordugumda bana Tuvaletin anahtari oldugunu söyledi.Meger her üc kata bir tuvalet o da evin merdiven basinda.Banyo yu sordugum da.Elime bir kagit tutusdurdu.Her semtin Hamam diyemem ufak ufak dus alabilecek veya bir gömme banyonun sigacai büyüklükteki kabinler.Iste benim Berlin'im.Daha sonraki günlerde neden bu insanlarin yiyecek depoladigini ögrendim.Soguk harbin bir cok cilvelerinden biri de.Ruslarin .Batililarin elinde kalan bölgeyi ele gecirmek icin,sehri ablukaya almislar tek bir gida maddesinin girisi önlenmis.Ne kadar zaman biliyormusunuz ? Tam bir sene ne yakacak ne yiyecek ne de icecek.Tabii bizim Amerikalilar,Fransizlar,Ingilizler basbasa verip bir care aramislar Sehre girisin tek yolu Hava dan.Veya yeni bir sicak harbin baslamasi.Verilen karar
hava yolu ile
baslamislar yakacak icecek ve yiyecek tasimaya.
Siraya dizilmisler resimdeki görüldügü gibi.25.6.1948 den 11.5.1949 senesine kadar hic durmaksizin ucmuslar onlara Kuru üzüm bombalari deniyormus.( Rosinenbombe) tam 278 bin 228 sefer ve 2,3 Milyon ton tasimislar.Bu durum karsisinda Ruslar bakmislar ki olmiyacak bu sekilde, ablukayi kaldirmislar.Bu insanlarin yasadiklari sok ömürleri müddetce bir iz birakmistir.Daha sonraki yazilarimda anlatacagim.Simdi o insanlari daha iyi anliyorum neden
bu kadar cok yiyecek depoladiklarini.Ben o tarihlerde yeni dogmus bir bebektim.Görmedim yanliz aradan 25 sene gecmesine ragmen izlerini gördüm.Sahit oldugum tek sey ise duvar yikildiktan sonra Dogudan gelen Almanlarin buradaki magazalardan cilginlar gibi alisverislerine sahit oldum.Marketler bir anda bosaliyordu.3 gün alisverise gitmedik bir kaos vardi onlarinda korkusu duvarin tekrar kapatilmasi idi. Devam edecek anilar.
Saygilarimla

Hiç yorum yok: