Cumartesi, Ağustos 26, 2006

ENSEST...




ENSEST konumu toplumlar icinde gizemli bir kelime olmaktan disari cikamamistir.Bu kelimeyi siniflandirmak istersek iki bölümde ele alabiliriz.Hukuki ve Psikoloyik yönleri.
Aile içi cinsel ilişki ensest hep tabu olarak kabul edilen ve o yüzden de gizli kalan bir olgudur. Çocuğa yönelik cinsel istismarın kendi içindeki zararlarının yanı sıra bunu yapanın çocuğun en güvendiği insanlardan birisi olması da üzerine eklenen bir başka boyutu oluşturmaktadır .
Bugün bu terim toplumumuzda evlenmeleri, ahlakca, hukukca, dince yasaklanmış (nikah düşmeyen) yakın akraba olan kadın ile erkeğin cinsel ilişkide bulunmaları anlamında kullanılmaktadır. Psikiyatri kitaplarnda ise cinsel sapmalar bölümünde " yakın akrabalar arasında cinsel ilişkide bulunmalar " ya da " akraba aşkı" anlamında kullanlmaktadır. American Journal of Pscyhiatry'nin 1991 ocak sayısında konu ile ilgili bir yazıda ensest "çocuk ile ana-baba ya da çocuk ile büyükanne-büyükbaba arasındaki uygunsuz cinsel ilişki tanımı yapılmaktadır. Ayrıca hem vaginal hem anal yönü bulunan, oral ya da genital ilişki, zorlama ile karşılıklı masturbasyon biçiminde gerçekleşen cinsel ilişkinin ensest kapsamına girdiği vurgulanmaktadır. Ensest geleneksel olarak biyolojik olarak akrabalığı olan aile bireyleri arasındaki ilişki olarak değerlendirilmektedir. Bu ilişkide tarihte hep yasaklı bir tabu olarak görülmüştür. Klasik ensest ilişki sadece kan bağına dayanmaktadır. Yakın ilişkilerin kurulmuş olduğu, ebeveyn bağının ve güvenin oluşmuş olduğu veya ebeveynlerle olan ensest ilişki kavramı uzun yıllar boyunca görmezlikten gelinmiştir.
O yüzden son yıllarda ensestin daha genel bir yaklaşımla çocukta cinsel istismar olarak değerlendirilmesi ve sadece cinsel ilişkinin gerçekleştiği durumları değil çok daha geniş bir spektrumda tüm cinsel içerikli davranışları içermesi gerektiği görüşü ağırlık kazanmaktadır..
Ensest için çeşitli tanımlar yapılmıştır. İki temel faktör tanımlarda önemli rol oynamaktadır. Bunların ilki ensest kapsamına kimlerin girdiğidir. Bazı araştırıcılar sadece çekirdek aile bireylerini bu kapsamda değerlendirmekte bir grub ise bakmakla yükümlü olan tüm kişileri biyolojik bağa bakmadan bu kapsama alınmaktadırlar. Kişisel görüşüm ikinci yaklaşımın doğru olduğudur. İkinci faktör ise hangi davranışların bu grubta değerlendirilmesine ilişkin yaklaşımlardır. Sadece koitusu kabul eden araştırıcıların görüşü son yıllarda anlamını yitirmiş artık geniş spektrumda cinsel eylemlerin değerlendirilmesi görüşü ağır basmaktadır.
Risk Faktörleri
Baba-kız ensesti en sık rastlanılan ilişki türlerinden birisidir. Aşağıda risk faktörleri olarak düşünülen özellikler belirtilmiştir.
1- Alkolik baba
2- Alışılmışın dışında şüpheci ya da bağnaz ve sofu baba
3- Vahi/ otoriter baba
4- Annenin olmaması veya ailede koruyucu güç olmayı beceremeyen anne
5- Annenin ev işlerini yapan ve anne rolünü oynayan bir kız çocuğu
6- Anne-babanın bitmiş ya da sorunlu cinsel yaşamlarının olması
7- Babanın kendi kontrolünü sınırlayan faktörler: Madde bağımlılığı, psikopatoloji, sınırlı zeka
8- Küçük kızda aniden gelişen baştan çıkarıcı tavırların varlığı
9- Çocuğun insanlarla yakın ilişki kurulmasına izin verilmemesi
10- Anne-babanın yabancılara karşı düşmanca, paranoid bir tutum içerisine girmesi
11- Anne veya babanın ya da her ikisinin ailesinde daha önce ensest ilişkinin varlığı
12- Babanın puberte döneminde kızına karşı aşırı kıskançlık göstermesi
Cinsel istismara uğramış çocuklar da parmak emme, tırnak yeme, enüresis ve enkopresis gibi regresif semptomlara sık rastlanır. Fobiler ve korkularla birlikte, kabuslarla uyku bozuklukları görülür. Kız çocuklarda, erkeklerin yanında güvensizlik ve anksiyete semptomları gözükebilir. Bulantı, kusma, karın ağrılar, başağrıları gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Daha büyük çocuklarda, suçluluk hissi ve depresyon görülebilir. Suçluluk hissi, olayın kendisinden değil, aile bireyleriyle daha sonra yaşanan olaylardan kaynaklanır. Adolesanlar, okulda akademik ve davranış problemleri, suça eğilim, konversif tablolar, panik ataklar yaşayabilirler. (panik ataklar, homoseksüel saldırı yaşayan erkek çocuklarda izlenir.) Kirli ve değersiz olma hisleri yaşanabilir. Adolesan kızlar mazoistik çok eşli cinsel hayat, bilinçsiz fantazilerine hitap ettiği için, tercih edebilirler. Ayrıca cinsel istismarın genital hasar, hamilelik ve zührevi hastalık kapma gibi fiziksel zararlar olabilir.
Değerlendirme ve Tedavi
Konuyla ilgili büyük tabu yüzünden ailelerin ilk planda inkar ve suçluluk duyguları normal karşılanmalıdır. Bu yüzden ilk temaslar destekleyici olmalı, istismar edene duyulan olumsuz duygular frenlenmeli, çocuğun güvenliği öncelikle gözetilmelidir. Eğer erişkin tedaviyi reddediyorsa, çocuk geçici bir bakımevine yerleştirilmelidir. Olay sonrası çocuğun tıbbi ve psikiyatrik muayeneleri yapılmalı, özellikle jinekolojik muayenenin travmatik etkisi unutulmamalıdır.
Erişkin ve çocuk arasındaki en tipik cinsel temas adolesans öncesi veya adolesan kız çocuk ve babası/üvey babası arasındaki okşamalar, veya ilişkidir. Tüm yaş gruplarındaki çocuklar genital, anal veya oral cinsel temasa maruz bırakılıp istismar edilebilir. Cinsel istismar pekçok yönüyle fiziksel istismara benzer. Öncelikle, erişkinin impuls kontrolunda bir gereksinimi karşılar, yani bir rol değişimi yaşanmıştır. Ve son olarak da ilişki patolojik bir aile yapısında ortaya çıkar.
Genç bir kız, babasıyla cinsel ilişkiye girdiğinde, anne genelde aktif veya pasif olarak davranışı görmezlikten gelir. Erkekler çoğunlukla karılarından göremedikleri seksüel ve duygusal doyum için kızlarına yönelirler. Pek çok durumda, kadın bilinçli olarak veya bilinçsizce, kızının seksüel partneri olmasını destekler. Başka tür bir aile yapısında ise anne, kocasının yokluğunu oğlunu baştan çıkararak telafi etmeye çalışabilir. Temasın derecesi aynı yatakta uyumaktan gerçek ensestiyöz ilişkiye kadar uzanabilir. Çocuklar, ebeveynleriyle eşcinsel temasa da girebilirler. "Modern cinsel eğitim" adı altında ebeveynlerinin cinsel aktivitesini seyretmek zorunda bırakılabilirler.
Pek çok doktor, rutin olarak ensest şikayetlerini veya akraba hamileliklerini bile gencin fantazilerine yüklemekte, pedagoglar bile ruhsal çöküntü içindeki çocuğun problemlerini değerlendirmede ensest olayına pek ihtimal bile vermemektedirler. Oysa ensest olgusu pek çok yetişkin arasında çok yaygın olarak bulunmakta, olayın meydana gelmesinden 10-15 yıl sonra bile olayın çöküntüleri psikiyatristler, akıl hastaları klinikleri, evlilik danışmanları, polis ve mahkemelere ulaştığında olayın bu kadar süre açığa çıkmaması çok şaşırtıcı olmaktadır. Her yıl bir milyonda 150 ensest olayı rapor edilmekle birlikte, rapor edilmeyen daha nice olay vardır. Ensest olaylarının açığa çıktığı taktirde kamuoyunda yankı yaratması, işsizlik ve ekonomik felakete sebep olması, hatta aileyi, kurbanın arkadaşlarını kaybetmesi korkusu, ya da suçlunun hapse atılması gibi etkenler bu olayların uzun süre ya da bir hayat boyu saklı kalmasına neden olmaktadr. Ensest uzun yıllar gizli kalmakla birlikte, ailede yaşanan dramatik bir olay gençlik dönemi asi davranışları, suçlu davranışlar, hamilelik, aile kavgası veya psikiyatrik rahatsızlıklar gibi olayların sonucunda ortaya çıkabilmektedir.
Ensest genellikle aile içi bir sır olarak görülmektedir.Çocuk istismarını engelleme çalışmaları arttıkca ensestin gizlenmesi gittikce zorlaşmaktadır. Ensest olayları çok sık olan bir olay olmasına karşın, bildirilmemesi yüzünden çok az görülen bir olay olarak değerlendirilmiştir.
Olayın en önemli boyutlarından birisi de onay kavramıdır."Gerçek onay için iki koşul gerekir. Bir kişi neyi onayladığını bilmeli ve bir kişi evet veya hayır demekte hür olmalıdır. İkinci koşul çocuklar sosyal ve biyolojik olarak cinselliğin ne olduğunu bilmedikleri için buna bilinçli olarak onaylama veya onaylamama durumunda değillerdir.
Ensest ile ilgili yanlış görüşlerin (mitler) yaygın olması olaya net tanı koydurmayı engellemektedir.
Ensest çok nadir görülen bir olaydır.
Olaydan kurban çok az zarar görür.
Bu tip olaylardan en büyük sorumlu kapasitesiz, isteksiz, rolünü yerine getirmeyen annedir.
Bu durumdaki erkek doğal olarak evin içindeki diğer dişiye döner yani bu koşulları hazırlayan annedir.
Çocuklar baştan çıkarıcı olur ve çok zevk alır.
Çocuklar bunu yetkililere bildirdiğinde çoğunlukla yalan söylemektedirler.
Olayın aydınlatılmasında çocukların üzerine gitmemek gerekir. Çok büyük psikolojik zedelenme oluşur.
Cinsel istismarda en iyi yapılacak hareket olayın üzerine gitmemek ve kendi haline bırakmaktır.
Genellikle ensest ilişkiler ilişkiye kimle girildiğine göre sınıflandırılır .Baba-kız en çok rastlanan ilişki türü olarak gözükmekteyse de kardeşler arasındaki ilişkinin daha çok olduğunu söyleyen araştırmalar da bulunmaktadır.
Baba-kız ensesti tüm sosyoekonomik katmanlardaki ailelerde meydana gelebilen bir olaydır. Babalarda somut olarak normal kapsam dışında bir bulgu görülmeyebilir.Hazırlayıcı etkenler olarak şunlar sayılabilir:
1- Evden uzun süre uzakta olan babanın eve dönmesi, annenin genellikle yaşlı olması ve bu durumlarda tam yetişme dönemindeki kızını karısının yerine koyması, genç kızının kendisi için yabancı olması
2- Eşin kaybı : Boşanma, ayrılma veya ölüm üzerine adolesan çağda kızın karısının yerine koyması
3- Alkolizm hikayesi de bunu kolaylaştırır.
4- Sosyal izolasyon, çevreden kopuklukta buna neden olur.
5- Cinsel açıdan yetersizlik korkusu,empotans olayı
6- Evlilikte sorunlar
7- Psikopati
Bu olaylarda eşler genellikle olayı görmezlikten gelme ve yok sayma eğilimindedir. İkinci bir olgu da olayda annelerin olaya neden olma sebebi olarak kızlarını suçlamalarıdır.
Kardeşler arası ilişki :
Bu tip ilişkiler çok uzun süreli olmamaktadır. İki taraftan birinin aile dışında kendine partner bulmasıyla sonlanır. Baba-kız ilişkisinden sonra en çok rastlanan tipi budur.
Baba-oğul ilişkisi :
Buradaki en temel bulgu babanın kendi annesiyle geçmişte yaşadığı problemler olup kadınlara karşı bir kaçış ve güvensizliğin olmasıdır. Latent homoseksüalite bulunabilir. Genellikle entellektel düzeyi yüksek, iyi sosyal konumdaki babalarda bu görülebilir.
Genetik olarakta meydana gelebilecek bir gebelik sonrası olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Konjenital anomalilerin ortaya çıkması büyük olasılıktır.
Türk Hukukunda ensest konusunda Medeni kanunun 92. maddesi yakın akrabalar arasında evlenme yasağı koymuştur.
Buna göre aşağıdaki kimselerin arasında evlenmek yasaktır.
1- Nesep sahih olsun olmasın usul ve füru arasında, ana-baba bir veya baba bir yahut ana bir kardeşler arasında, bir kimseyle amca, dayı, hala ve teyze arasında,
2- Sıhriyet hısımlığın tevlit etmiş olan evlenme fesh edilmiş veya yahut boşanma ile zail olmuş ise bile karı kocanın usul ve füru ve koca ile karının usul ve füru arasında,
3- Evlatlık ile evlat edinen ve bunlardan biri ile diğerinin koca veya karısı arasında denmektedir.
Türk Ceza Kanununun 237. maddesi de cezai yaptırımdan bahsetmektedir.
"Kanunun evlenmelerini menettiği kişilerin bu memnuniyetlerini bildikleri halde akitlerini yapan evlenme memurlarıyla bu surette evlenenler ve bunları evlenmeye sevk edenler veya evlenmelerine rıza gösteren veli veya vasileri 3 aydan 2 yıla kadar hapis olurlar.”
Akrabalar arası evlenme yasağı dışında T.C.K.unda akrabalar arası cinsel ilişkiyi yasaklayan kanun maddesi bulunmamaktadır.
Reşit olan akrabalar arasında rıza ile cinsel ilışkiyi yasaklayan bir hüküm olmadığı için ceza verilmesi söz konusu değildir.
Sahte ensest olguları özellikle çocuğun annede kalmasını istemeyen babanın anneyi suçlaması ya da tam tersi olgular şeklinde görülmektedir.
Uzun dönemde etkileri
Ensest kurbanlarının büyük bir kısmı daha sonraki yaşamlarında sağlıklı güven ilişkisini kurmakta çok zorlanmaktadır. Buna bağlı olarakta yakın arkadaşlıklar kurmakta sorunlar çıkmakta ve bir yabancının gösterdiği yakın ilgi kendini soyutlama ya da hemen ortamdan kaçma tarzında davranışlar görülmektedir. Başka bir davranış modeli de enseste maruz kalan kurbanın ilişkiye cinsellik boyutu yükleme girişimleridir. Sonuçta kendisine yakınlaşmaya çalışanların yarattığı anksieteye bağlı olarak ya baştan çıkarıcı, cinsellik yüklü davranışlarda bulunurlar ya da kendilerine zarar vermeye yönelik davranışlar içerisine girerler.
Kendilerine zarar verecek bir başka davranış modeli de takıntılı bir şekilde kendini ya da çocuklarını istismar edecek eşler seçmektir. Böylece kısır döngü kendini tekrarlar, durur. Başka bir davranış modeli de kurbanın ailesiyle geliştirdiği bağımlılık ilişkisinin sonucu olarak evden ayrılamamasıdır. Obsesif-kompulsif savunma mekanizmaları sonucu travmayı yeniden kafasında canlandırarak bunu tekrar tekrar yaşar. Aseksüel veya homoseksüel yaşam tarzını seçerek gelecekteki olası cinsel ilişkilerdeki travmadan kaçınmaya çalışmakta başka bir yöntemdir.
Ensest kurbanlarının yaklaşık olarak hepsinde karakter bozukluklarının gelişmesinin sebebi sosyal tabuların ve yasaklamaların en güçlüsü olan enseste maruz kalmaları sonucu tüm değer yargılarının önemini yitirmesi ve anlamını kaybetmesi gelmektedir.
Ensestci aile olarak nitelendirebileceğimiz bu tip ailelerde yaşayan çocukların öğrendiği ana tema "insanlar ihtiyacın için kullanabilirsin, bu ihtiyaçlar yasak olsa bile" şeklinde biçimlendirilebilir. Böyle bir sistemde, bu çocuklar için bulunan rol modelleri ve aşırı cinsel uyarılma yüzünden sosyal öğrenmenin gecikmesi de dikkate alındığında çocuğun neden karakter bozuklukları gösterdiğini anlamak zor değildir.
Ensest ilişkisi genellikle kız hamile kalabilecek yaşa geldiği zaman bitmektedir. Bazı olgularda ise oral/anal ilişkiye dönmekte ya da babanın var ise daha küçük yaştaki kızını partner edindiği görülmektedir.
Cinsel tacizlerin % 40 ni adosenlar,% 60 ni yetiskenler almaktadir.Bu Türkiye'de % 4 adosenlar, %36 yetiskenler olarak görülmektedir.Geri kalan % 60 lik bölüm ise bilinmemektedir.Yukardaki yaziyi adli tip yazilarindan ve raporlarinda ,yabanci bazi literatürlerden topliyarak özetlemeye calistim.Bu bölümle ilgili Tarihce ve diger bilgileri B A V E R kardesimizin günlügünden takip edebilirsiniz.
Saygilarla.

Hiç yorum yok: